İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ *

 

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 10/12/1948 tarih ve 217 (111) sa­yılı kararıyla İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin Resmi Gazete ile yayın­lanması yayımdan sonra okullarda ve diğer eğitim mües­seselerinde okutulması ve yorumlanması ve bu Beyanname hakkında radyo ve gazetelerde münasip neşriyatta bulunulması Dışişleri Bakanlı­ğının 28/3/1949 tarihli ve 36084/122 sayılı yazısı üzerine Bakanlar Ku­rulunun 6/4/1949 tarihli toplantısında karar­laştırılmıştır.

 

Önsöz

İnsanlık ailesinin bütün üyelerinde bulunan haysiyetin ve bunların eşit ve devir kabul etmez haklarının tanınması hususunun, hürriyetin, adaletin ve dünya barışının temeli olmasına,

İnsan haklarının tanınmaması ve hor görülmesinin insanlık vicda­nını is­yana sevkeden vahşiliklere sebep olmuş bulunmasına, dehşetten ve yoksulluk­tan kurtulmuş insanların, içinde söz ve inanma hürriyetlerine sahip olacakları bir dünyanın kurulması en yüksek amaçları olarak ilan edilmiş bulunmasına,

İnsanın istidat ve baskıya karşı son çare olarak ayaklanmaya mec­bur kalmaması için insan haklarının bir hukuk rejimi ile korunması esaslı bir zaru­ret olmasına,

Birleşmiş Milletler halklarının, Andlaşmada, insanın ana haklarına, insan şahsının haysiyet ve değerine, erkek ve kadınların eşitliğine olan imanlarını bir kere daha ilan etmiş olmalarına ve sosyal ilerlemeyi ko­laylaştırmaya, daha geniş bir hürriyet içerisinde daha iyi hayat şartları kurmaya karar verdiklerini beyan etmiş bulunmalarına,

Üye devletlerin, Birleşmiş Milletler Teşkilatı ile işbirliği ederek in­san haklarına ve ana hürriyetlerine bütün dünyada gerçekten saygı göste­rilmesinin teminini taahhüt etmiş olmalarına,

Bu haklar ve hürriyetlerin herkesçe aynı şekilde anlaşılmasının yu­karı­daki taahhüdün yerine getirilmesi için son derece önemli bulunma­sına göre;

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu,

İnsanlık topluluğunun bütün fertleriyle uzuvlarının bu beyannameyi da­ima gözönünde tutarak öğretim ve eğitim yoluyla bu haklar ve hürri­yetlere saygıyı geliştirmeye, gittikçe artan milli ve milletlerarası tedbir­lerle gerek bizzat üye devletler ahalisi gerekse bu devletlerin idaresi al­tındaki ülkeler ahalisi arasında bu hakların dünyaca fiilen tanınmasını ve tatbik edilmesini sağlamaya gayret etmeleri için işbu İnsan Hakları Ev­rensel Beyannamesini ilan eder.

 

Madde 1 – Bütün insanlar hür, haysiyet, ve haklar bakımından eşit do­ğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı dostluk zihni­yeti ile hareket etmelidirler.

 

Madde 2 – 1- Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer her­hangi bir akide, milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin işbu Beyannamede ilan olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir.

2- Bundan başka, bağımsız memleket uyruğu olsun, vesayet altında bu­lunan, gayri muhtar veya sair bir egemenlik kayıtlamasına tabi ülke uyruğu olsun, bir şahıs hakkında, uyruğu bulunduğu memleket veya ül­kenin siyasi, hukuki veya milletlerarası statüsü bakımından hiçbir ayrılık gözetilmeyecektir.

 

Madde 3 – Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.

 

Madde 4 –Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz; köle­lik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır.

 

Madde 5 – Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.

 

Madde 6 – Herkes her nerede olursa olsun hukuk kişiliğinin ta­nınması hakkını haizdir.

 

Madde 7 – Kanun önünde herkes eşittir ve farksız olarak kanunun eşit korumasından istifade hakkını haizdir. Herkesin işbu Beyannameye aykırı her türlü ayırdedici muameleye karşı ve böyle bir ayırdedici mua­mele için yapıla­cak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.

 

Madde 8 – Her şahsın kendine anayasa veya kanun ile tanınan ana hak­lara aykırı muamelelere karşı fiilli netice verecek şekilde milli mah­kemelere müracaat hakkı vardır.

 

Madde: 9 – Hiç kimse keyfi olarak tutuklanamaz, alıkonulamaz veya sürülemez.

 

Madde 10 – Herkes, haklarının, vecibelerinin veya kendisine karşı cezai mahiyette herhangi bir isnadın tespitinde, tam bir eşitlikle, davası­nın bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından adil bir şekilde ve açık olarak görülmesi hakkına sahiptir.

 

Madde 11 – Bir suç işlemekten sanık herkes, savunması için ken­disine gerekli bütün tertibatın sağlanmış bulunduğu açık bir yargılama ile kanunen suçlu olduğu tespit edilmedikçe masum sayılır. Hiç kimse işlen­dikleri sırada milli veya milletlerarası hukuka göre suç teşkil etmeyen fiillerden veya ihmal­lerden ötürü mahkum edilemez. Bunun gibi, suçun işlendiği sırada uygulana­bilecek olan cezadan daha şiddetli bir ceza ve­rilemez.

 

Madde 12 – Hiç kimse özel hayatı, ailesi, meskeni veya yazışması hu­suslarında keyfi karışmalara, şeref ve şöhretine karşı tecavüzlere ma­ruz bırakı­lamaz. Herkesin bu karışma ve tecavüzlere karşı kanun ile ko­runmaya hakkı vardır.

 

Madde 13 – Herkes herhangi bir devletin sınırları dahilinde ser­bestçe dolaşma ve yerleşme hakkına haizdir. Herkes, kendi memleketi de dahil, her­hangi bir memleketi terketmek ve memleketine dönmek hak­kına haizdir.

 

Madde 14 – Herkes zulüm karşısında başka memleketlerden mül­teci olarak kabulü talep etmek ve memleketler tarafından mülteci mua­melesi gör­mek hakkını haizdir. Bu hak, gerçekten adi bir cürüme veya Birleşmiş Milletler prensip ve amaçlarına aykırı faaliyetlere müstenit kovuşturmalar halinde ileri sürülemez.

 

Madde 15 – Her ferdin bir uyrukluk hakkı vardır. Hiç kimse keyfi ola­rak uyrukluğundan ve uyrukluğunu değiştirmek hakkından mahrum edilemez.

 

Madde 16 – Evlilik çağına varan her erkek ve kadın, ırk, uyrukluk veya din bakımından hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın evlenmek ve aile kurmak hakkına haizdir. Her erkek ve kadın evlenme konusunda, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit hakları haizdir. Evlenme akdi ancak müstakbel eşlerin serbest ve tam rızasıyla yapılır. Aile, cemiyetin tabii ve temel unsuru­dur, cemiyet ve devlet tarafından korunmak hakkını haizdir.

 

Madde 17 – Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olmak hakkını haizdir. Hiç kimse keyfi olarak mal ve mül­künden mah­rum edilemez.

 

Madde 18 – Her şahsın, fikir, vicdan ve din hürriyetine hakkı var­dır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.

 

Madde 19 – Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mev­zubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile ara­mak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.

 

Madde 20 – Her şahıs saldırısız toplanma ve dernek kurma ve der­neğe katılma serbestisine maliktir. Hiç kimse bir derneğe mensup olmaya zorlana­maz.

 

Madde 21 – Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş tem­silciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hak­kını haiz­dir. Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir. Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.

 

Madde 22 – Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibariyle, sos­yal gü­venliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe geliş­mesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynakla­rıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.

 

Madde 23 – Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elve­rişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır. Herke­sin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı var­dır. çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elve­rişli bir ücrete hakkı vardır. Herkesin menfaatle­rinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı var­dır.

 

Madde 24 – Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müd­detinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde üc­retli tatillere hakkı vardır.

 

Madde 25 – Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, gi­yim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır. Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydala­nırlar.

 

Madde 26 – Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç ol­mazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Tek­nik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır. Öğretim insan şah­siyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalı­dır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki ça­lışmalarını geliştirmelidir. Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seç­mek hakkını öncelikle haiz­dirler.

 

Madde 27 – Herkes, topluluğun kültürel faaliyetine serbestçe ka­tılmak, güzel sanatları tatmak, ilim sahasındaki ilerleyişe iştirak etmek ve bundan fay­dalanmak hakkını haizdir. Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatle­rin korunmasına hakkı vardır.

 

Madde 28 – Herkesin, işbu Beyannamede derpiş edilen hak ve hür­ri­yetlerin tam tatbikini sağlayacak bir sosyal ve milletlerarası nizama hakkı var­dır.

 

Madde 29 – Her şahsın, şahsiyetinin serbest ve tam gelişmesi an­cak bir topluluk içinde mümkündür ve şahsın bu topluluğa karşı görevleri vardır. Her­kes, haklarının ve hürriyetlerinin kullanılmasında, sadece, başkalarının hakları­nın ve hürriyetlerinin gereğince tanınması ve bunlara saygı gösterilmesi ama­cıyla ve ancak demokratik bir cemiyette ahlâkın, kamu düzeninin ve genel re­fahın haklı icaplarını yerine getirmek maksa­dıyla kanunla belirlenmiş sınırla­malara tabi tutulabilir. Bu hak ve hürri­yetler hiçbir veçhile Birleşmiş Milletle­rin amaç ve prensiplerine aykırı olarak kullanılamaz.

 

Madde 30 – İşbu Beyannamenin hiçbir hükmü, herhangi bir dev­lete, zümreye ya da ferde, bu Beyannamede ilan olunan hak ve hürriyet­leri yok etmeye yönelik bir faaliyete girişme ya da eylemde bulunma hakkını verir şe­kilde yorumlanamaz.



* Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10.12.1948 tarih ve 217 (111) sayılı ka­rarla kabul edilen beyanname, Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulunun 6.4.1949 tarih ve 9119 sayılı kararıyla onaylanmış, 27.5.1949 tarih ve 7217 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır