Çeyiz Eşyaları Bakımından Mal Rejiminin Tasfiyesi Kapsamında Alacak İsteğinde Bulunulamaz
YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/10529 K. 2013/9598 T. 20.6.2013
DAVA: F. E.le S. E. aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Gündoğmuş Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 5.7.2012 gün ve 61/57 Sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR: Davacı, davaya konu 288 ada 8 parsel sayılı taşınmaz, Balkaya yaylasında ev, motorsiklet, odun kesme motoru, onüç adet keçi, bir adet inek, birlikte alınan ev eşyaları ve 2.500 TL nakit paranın evlilik birliği içerisinde davalıyla birlikte çalışarak edinildiklerini, bu kapsamda kendisine ait sekiz adet bileziğin de anılan malların edinilmesinde kullanıldığını, aynı zamanda evlilik birliği kurulurken yanında getirdiği eşyaların bulunduğunu açıklayarak anılan mallar bakımından mal rejiminin tasfiyesini, bu kapsamda fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL'nin evlilik birliğinin sona erdiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak kendisine verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı tarafından eldeki davaya konu malların bir kısmı bakımından boşanma davasında istekte bulunulduğunu ancak Mahkemece, bu isteklerin reddine karar verildiğini, bu kapsamda eldeki davada kesin hüküm teşkil ettiğini, öte yandan davaya konu 288 ada 8 parsel sayılı taşınmazı 25.6.2001 tarihinde dava dışı S. U.'dan satın aldığını, odun kesme motoru ve keçilerde davalının hakkının bulunmadığını, motorsiklet ve ineği babasının kendisine hediye ettiğini ( bağışladığını ), evlilik birliği boyunca hiçbir zaman 2.500 TL paralarının olmadığını, davacının sekiz adet bileziğinin bulunmadığını, davaya konu mallarda davacının katkısının olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Davalı vekili 8.4.2010 tarihli yargılama oturumda: davaya konu 288 ada 8 parsel bakımından, parsel üzerinde bulunan evin babasının yardımıyla yapıldığını, 2005 yılında yapılan iki odada kullanılan tuğlaları dava dışı S. E.'in teslim ettiğini ve bedelini babasının ödediğini, iki adet demir kapının boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 450 TL bedelle davacı tarafından yaptırıldığını yine odunluğun aynı şekilde yaptırıldığını bu kısımlarda davacının katkısının bulunmadığını ileri sürmüştür. Davacı 24.5.2011 tarihli yargılama oturumunda, davacıyla birlikte seralarda beşbuçukyıl birlikte çalıştıklarını, yıllık ortalama 1.500-2.000 TL kazandıklarını açıklamıştır.
Mahkemece, davaya konu 288 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ( ve üzerinde bulunan evin ) davalı tarafından 2001 yılında satın alındığı, bu dönemde taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu, yayladaki evin ve bir adet ineğin davalının babası tarafından davalıya karşılıksız verildiği ve bu haliyle anılan evin davalının kişisel malı olduğu, bu sebeplerle evlerin ve ineğin edinilmiş mal rejimine tabi olmayıp davalıya ait olduğu, davaya konu motorsiklet ve odun kesimi motorunun ne zaman satın alındığının ve talep edilen paranın da davalının nezdinde kalıp kalmadığının davacı tarafından inandırıcı delillerle ispat edilemediği, davaya konu keçilerin sayısının üç olduğu, tasfiye tarihi itibariyle toplam değerinin 2.100,00 TL olduğu, davacının katılma alacağının 1.050,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, 1.050,00 TL'nin boşanma dava tarihi olan 7.5.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, fazlaya dair isteğin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakıyla yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacının aşağıda belirtilen hususlar dışındaki sair tüm temyiz itirazlarının reddine;
Davacının davaya konu 288 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ve ev eşyaları bakımından temyiz itirazlarına gelince. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli değildir. Öncelikle, davaya konu taşınır ve taşınmaz mallar bakımından dava dilekçesinde gösterilen dava değerinin kalem kalem açıklattırılması, hangi uyuşmazlık konusu mal bakımından ne kadar istenildiğinin belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece, bu husus gözden kaçırılmıştır.
Taraflar 9.8.1993 tarihinde evlenmişler, 7.5.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 30.6.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. 4721 Sayılı T.M.K.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime dair hükümler uygulanacaktır. Taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 Sayılı T.M.K.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar T.M.K.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Eşler arasındaki mal rejimi T.M.K.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı 7.5.2007 tarihi itibariyle sona ermiştir. Uyuşmazlık konusu 288 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ( 2009 yılında yapılan kadastro çalışmalarında anılan ada ve parsel numarasını almıştır ) 743 Sayılı T.K.M..nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde 25.6.2001 tarihinde edinildiğine göre; öncelikle taşınmazın alındığı tarihteki mevcut hali bakımından uyuşmazlığın B.K.'nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Öte yandan, taşınmaz üzerinde ev bulunduğu halde edinildiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Ne var ki, dosya kapsamına göre, taşınmaz ( arsa ve üzerinde bulunan ev ) satın alındıktan sonra, evde bir takım eklemeler ve iyileştirmeler yapıldığı sabittir. Bu durumda, yapılan ekleme ve iyiletirmelerin yapıldıkları tarihlere göre bu kısımlar bakımından yapım tarihleri 1.1.2002'den önceyse 743 Sayılı T.K.M., sonrasında ise 4721 Sayılı T.M.K.hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekecektir. Öte yandan, davalı 24.5.2011 tarihli yargılama oturumunda, davacıyla birlikte seralarda beşbuçuk yıl birlikte çalıştıklarını, yıllık ortalama 1.500-2.000 TL kazandıklarını açıklamıştır. Bu durumda, dosya kapsamı ve davalının beyanına göre, her iki tarafın da çalıştığı ve gelir elde ettiği sabit olduğuna göre, davaya konu 288 ada 8 parsel sayılı taşınmazın edinilmesinde davacının katkısının bulunduğunun kabulü gerekir. Daire'nin yerleşik içtihatları da bu yöndedir.
Mahkemece, iddia ve savunmalarla tanıkların beyanları dikkate alınarak tarafların her birinin taşınmazın edinim tarihi olan 25.6.2001 tarihine kadar ki gelirlerinin belirlenmeye çalışılması, taşınmazın edinildiği tarihteki toplam gelirinden tarafların sosyal statüleriyle konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamalarıyla davalı kocanın 743 Sayılı T.K.M.'nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarının ne olacağının belirlenebilmesi için konunun uzmanı hukukçu bilirkişi ve serbest muhasebeci veya mali müşavirden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınması suretiyle davacıyla davalının çalışmaları karşılığında elde ettikleri gelirle sağlayabilecekleri katkı miktarının ayrı ayrı saptanması, daha sonra toplam tasarruf miktarı karşısında davacının katkı oranının bulunması, bulunan bu oranın taşınmazın dava tarihindeki değeriyle çarpılarak katkı payı alacağının tespit edilmesi gerekir.
Dava konusu 288 ada 8 parselin edinilmesinden sonra ( arsa + ev ) yapılan iyileştirme ve eklentilerin yapım tarihlerinin taraflara açıklatılması, bu kapsamda iddia ve savunma kapsamında toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek yapım tarihlerinin denetime olanak verecek şekilde belirlenmeye çalışılması, uyuşmazlığın yapım tarihleri 1.1.2002'den önce olanlar bakımından 743 Sayılı T.K.M., sonra olan bakımından ise 4721 Sayılı T.M.K.hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinin gözetilmesi, 1.1.2002 tarihinden önce yapılan iyileştirme ve eklenti var ise bunlar bakımından az yukarda açıklandığı üzere davacının katkı payının hesaplanması, 1.1.2002 tarihinden sonra yapılan iyileştirme ve eklentiler bakımından 4721 Sayılı T.M.K.nun 222. maddesi son fıkrası hükmü uyarınca, bir eşin 1.1.2002 tarihinden sonra edindiği bütün mallarının aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği, aksini ispat eden eşin, iddiasını ispatlamakla yükümlü olacağına, bu kapsamda T.M.K.nın 230. maddesiyle " Bir eşin kişisel mallara dair borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara dair borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme istenebilir. Her borç. dair bulunduğu mal kesimini yükümlülük altına sokar. Hangi kesime ait olduğu anlaşılamayan borç. edinilmiş mallara dair sayılır. Bir mal kesiminden diğer kesimdeki malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunulmuşsa, değer artması veya azalması durumunda denkleştirme, katkı oranına ve malın tasfiye zamanındaki değerine veya mal daha önce elden çıkarılmışsa hakkaniyete göre yapılır."hükmü kabul edildiğine göre, iddia ve savunma ( kişisel mal-boşanma dava tarihinden sonra yapılma vs ) kapsamında araştırma yapılarak, bu yöndeki isteğin değerlendirilmesi gerekmektedir. Dava konusu 288 ada 8 parsel sayılı taşınmaza dair davacının istemi bakımından yukarda belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur.
Öte yandan, davacı dava dilekçesinde bir kısım ev eşyalarının birlikte edinildiğini bir kısmını ise çeyiz olarak kendisinin getirdiğini açıklamıştır. Mahkemece, davacıya dava dilekçesinde belirtilen eşyaların nelerden ibaret oldukları açıklatılıp, hangilerinin çeyiz eşyası hangilerinin evlilik birliği içerisinde sonradan edinilen eşyalar olduğu belirlendikten sonra, dava dilekçesinde mal rejiminin tasfiyesi istenildiğine ve çeyiz eşyaları bakımından mal rejiminin tasfiyesi kapsamında alacak isteğinde bulunulamayacağına göre, evlilik birliğinde edinilen mallar bakımından davacının katkı payı ve katılma alacağının bulunup bulunmadığının yöntemine uygun biçimde araştırılarak ( 743 Sayılı T.K.M. ve 4721 Sayılı T.M.K.nın 202 vd. maddeleri ), iddia ve savunma kapsamında tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evlilik birliği içerisinde edinilen mallar bakımından istek bulunduğu halde olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Davacının temyiz itirazları yukarda açıklanan sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün 288 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ve evlilik birliği kapsamında edinilen eşyalara yönelik bölümlerinin 6100 Sayılı H.M.K.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca H.U.M.K.nun 388/4. ( H.M.K.m.297/ç ) ve H.U.M.K.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine. 21,15 TL peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 20.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.