Çocuk Haklarına Dair Sözleşme

*

ÖNSÖZ

Avrupa Konseyi'nin üye Devletleri ve bu Sözleşmeyi imzalayan di­ğer Devletler,

Avrupa Konseyi'nin amacının, üyeleri arasında daha sıkı bir birlik kurmak olduğunu gözönüne alarak,

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesini ve özellikle, bu Sözleş­me'nin Taraf Devletlerin yasal, idari ve Sözleşme ile tanınan diğer hakları uy­gulamaya geçirmelerini isteyen 4 üncü maddesini dikkate ala­rak;

Parlamenter Meclis'in çocuk haklarına ilişkin 1121 (1990) sayılı Tavsiye Kararı'nın içeriğini kaydederek,

Çocukların haklarının ve yüksek çıkarlarının geliştirilmesi gerekti­ğine ve bu vesileyle çocukların özellikle kendilerini ilgilendiren ailevi işlemlerde ol­mak üzere, bu hakları kullanma olanağına sahip olmaları gereğine inanarak,

Çocukların haklarının ve yüksek çıkarlarının geliştirilmesi için ge­rekli bilgiler edinmeleri ve çocukların görüşlerinin usulüne uygun şekilde ele alın­ması gerektiğini teslim ederek,

Ailelerin çocuklarının hakları ile yüksek çıkarlarının korunmasında ve geliştirilmesindeki rolünün önemini teslim ederek ve lüzumu halinde Devletle­rin de bu koruma ve geliştirmeye iştirak etmeleri gerektiğini gözönüne alarak,

Bununla birlikte, anlaşmazlık durumunda, ailelerin sorunu bir adli mercinin önüne getirmeden çözüm bulmayı denemelerinin uygun olaca­ğını gözönünde tutarak, aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:

 

Bölüm I - Sözleşmenin uygulanma alanı, amacı ve tanımlar

Madde 1 - Sözleşmenin uygulanma alanı ve amacı

1) Bu Sözleşme 18 yaşına ulaşmamış çocuklara uygulanır.

2) Bu Sözleşmenin amacı, çocukların yüksek çıkarları için, haklarını ge­liştirmek, onlara usule ilişkin haklar tanımak ve bu hakların, çocukla­rın doğru­dan ve diğer kişiler veya organlar tarafından bir adli merci önündeki, kendile­rini ilgilendiren davalardan bilgilendirilmelerini ve bu davalara katılmalarına izin verilmesini teminen kullanılmasını kolaylaş­tırmaktır.

3) Bu Sözleşmenin amaçları açısından, bir adli merci önündeki, ço­cukları ilgilendiren davalar, özellikle çocukların ikameti ve çocuklarla şahsî ilişki ku­rulması gibi velayet sorumluluklarına ilişkin davalardır.

4) Her Devlet, imza sırasında veya onay, kabul, uygun bulma ve ka­tılma belgesinin tevdii sırasında, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine mu­hatap bir beyanla, bir adli merci önünde bu Sözleşmenin uygulanacağı en az üç çeşit aile uyuşmazlığını belirlemelidir.

 5) Tarafların herbiri, ek bir beyanla, Sözleşme'nin uygulanacağı ilave aile uyuşmazlıklarının belirtebilir veya 5 inci madde, 9 uncu mad­denin 2 nci parag­rafı, 10 uncu maddenin 2 nci paragrafı ve 11 inci madde ile ilgili bilgi verebilir.

6) Bu Sözleşme Tarafların çocuk haklarının geliştirilmesi ve kulla­nılma­sında daha elverişli kurallar uygulamalarını engellemez.

 

Madde 2 – Tanımlamalar

Bu Sözleşmede,

a) "adli merci" ibaresinden bir mahkeme veya buna eşit yetkileri olan idari bir merci;

b) "velayet sorumluluğuna sahip olanlar" ibaresinden ebeveynler ve vela­yet sorumluluklarının tümünü veya bir kısmını kullanmaya yetkili başka şahıs­lar veya kurumlar,

c) "temsilci" ibaresinden bir adli merci önünde, bir çocuk adına ha­reket etmek için tayin edilmiş avukat gibi bir şahıs ya da kurum,

d) "İlgili bilgiler" ibaresinden, bu bilgilerin verilmesinin çocuğun esenli­ğine zarar getirmemesi kaydıyla, çocuğun haklarını tümüyle kul­lanmasına olanak vermek amacıyla, çocuğa, yaşı ve idrak gücü gözönünde tutularak veri­lecek uygun bilgiler anlaşılır.

 

Bölüm II - Çocukların haklarının kullanılmasını geliştirmek için usule ilişkin tedbirler

A. Çocuğun usule ilişkin hakları

Madde 3 – Davalarda bilgilendirilme ve dava sırasında görü­şünü ifade etme hakkı

Yeterli idrake sahip olduğu iç hukuk tarafından kabul edilen bir ço­cuğa, bir adli merci önündeki, kendisini ilgilendiren davalarda, yararlan­mayı bizzat da talep edebileceği aşağıda sayılan haklar verilir:

a) ilgili tüm bilgileri almak;

b) kendisine danışılmak ve kendi görüşünü ifade etmek;

c) görüşlerinin uygulanmasının olası sonuçlarından ve her tür kara­rın olası sonuçlarından bilgilendirilmek.

 

 

Madde 4 – Özel bir temsilci atanmasını isteme hakkı

1) 9. madde saklı kalmak kaydıyla, iç hukuk bir menfaat çatışması nede­niyle çocuğun ebeveynlerini çocuğu temsil etme olanağından mah­rum ederse, çocuğun şahsen veya diğer şahıs ve kurumlar aracılığıyla, adli bir merci önün­deki kendisini ilgilendiren davalarda kendisini temsil edecek özel bir temsilci atanmasını isteme hakkı vardır.

2) Devletler 1. Paragraftaki hakkın, yalnız iç hukuk tarafından ye­terli id­rak gücüne sahip olduğu kabul edilen çocuklara uygulanmasını öngörmekte serbesttirler.

 

Madde 5 – Usule ilişkin, mümkün olan diğer haklar

Taraflar, adli bir merci önünde çocukları ilgilendiren davalarla ilgili ola­rak onlara usule ilişkin özellikle;

a) kendi görüşlerini ifade etmekte yardımcı olması için kendi seç­tikleri uygun bir kişiden yardım almayı isteme hakkı;

b) kendi kendilerine veya diğer şahıslar veya kurumlar vasıtasıyla, ayrı bir temsilcinin, uygun olduğu takdirde bir avukatın tayinini isteme hakkı,

c) kendi temsilcilerini tayin etme hakkı;

d) sözkonusu davalarda tarafların sahip olduğu hakların tümünü veya bir kısmını kullanma hakkı;

gibi ek haklar tanınması olanağını incelerler.

 

B. Adli Mercilerin rolü

Madde 6 – Karar süreci

Bir çocuğu ilgilendiren davalarda adli merci, bir karar almadan önce :

a) Çocuğun yüksek çıkarına uygun karar almak için yeterli bilgiye sahip olup olmadığını kontrol etmeli ve gerektiğinde özellikle velayet sorumluluğunu elinde bulunduranlardan ek bilgi sağlamalıdır.

b) Çocuğun iç hukuk tarafından yeterli idrak gücüne sahip olduğu­nun ka­bul edildiği durumlarda,

- çocuğun bütün gerekli bilgiyi edindiğinden emin olmalıdır.

- çocuğun yüksek çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde, gerekirse ken­dine veya diğer şahıs ve kurumlar vasıtasıyla, çocuk için elverişli du­rumlarda ve onun kavrayışına uygun bir tarzda çocuğa danışmalıdır.

- çocuğun görüşünü ifade etmesine müsaade etmelidir.

 c) Çocuğun ifade ettiği görüşe gereken önemi vermelidir.

 

Madde 7 – Acil hareket etme mecburiyeti

Bir çocuğu ilgilendiren davalarda, adli merci gereksiz gecikmeyi engel­lemek için çabuk hareket etmeli, kararlarının süratle uygulanmasını garanti edecek düzenlemeler sağlanmış olmalıdır. Adli merci acil du­rumlarda gerekti­ğinde derhal uygulanabilir kararlar alma yetkisine sa­hiptir.

Madde 8 – Kendi inisiyatifiyle harekete geçme

Bir çocuğu ilgilendiren davalarda, çocuğun esenliğinin ağır bir teh­like al­tında olduğunun iç hukuk tarafından belirlendiği durumlarda, adli mercinin re'sen harekete geçme yetkisi vardır.

 

Madde 9 – Bir temsilci atanması

1) Bir çocuğu ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocukla olan çı­kar çatışması sonucunda velayet sorumluluğuna sahip kişiler ço­cuğu temsil etme yetkisinden men edildiklerinde, mahkemenin bu dava­larda çocuk için bir özel temsilci atama yetkisi vardır.

2) Taraflar, bir çocuğu ilgilendiren davalarda, adlî mercinin çocuğu temsil etmek için başka bir temsilci, gerekli olduğu takdirde bir avukat tayin etmek yetkisine sahip olduğunu sağlama olanağını gözönünde bu­lundururlar.

 

C. Temsilcilerin rolü

Madde 10 –

1) Temsilci, bir adli merci önündeki çocuğu ilgilendiren davalarda, çocu­ğun yüksek çıkarlarına ters düşmemek kaydıyla;

a) Çocuğa, yeterli idrak gücüne sahip olduğu iç hukuk tarafından kabul edildiği takdirde, gerekli her bilgiyi vermeli;

b) Çocuğa, yeterli idrak gücüne sahip olduğu iç hukuk tarafından kabul edildiği takdirde, görüşünün uygulanmasının olası sonuçları ile temsilcinin her faaliyetinin olası sonuçları hakkında izahat vermeli,

c) Çocuğun görüşünü belirleyerek adli mercinin bilgisine sunmalı­dır.

2) Taraflar, velayet sorumluluğuna sahip kişilerin 1. paragraf hükmü kap­samına alınması hususunu gözönünde bulundururlar.

 

D. Bazı hükümlerin genişletilmesi

Madde 11 –

Taraflar, diğer kurumlar önünde çocukları ilgilendiren davalar ile çocuk­larla ilgili olup, dava konusuna girmeyen sorunların 3. 4. ve 9. madde hükümle­rinin kapsamına alınması hususunu gözönünde bulundu­rurlar.

 

E. Ulusal Kurumlar

Madde 12 –

 1) Taraflar, diğerleri yanında özellikle 2. paragrafta öngörülen iş­levleri bulunan kurumlar aracılığıyla çocuk haklarının geliştirilmesini ve kullanılma­sını teşvik ederler.

2) Bu işlevler şunlardır:

a) çocuk haklarının kullanılmasına ilişkin kanun hükümlerini güç­lendir­mek için öneriler yapmak;

b) çocuk haklarının kullanılmasına ilişkin mevzuat tasarıları hak­kında gö­rüşler vermek;

c) çocuk haklarının kullanımı ile ilgili genel bilgileri medyaya, ka­muya, kişilere veya çocuklara ilişkin sorunlarla ilgilenen kurumlara sağ­lamak,

d) çocukların görüşünü araştırmak ve onlara gerekli tüm bilgiyi sağlamak.

 

F. Diğer tedbirler

Madde 13 – Arabuluculuk ve anlaşmazlıkların çözümünde diğer ko­nular

Anlaşmazlıkların önüne geçmek veya çözmek, adli bir merci önünde ço­cukları ilgilendiren davaları önlemek için Taraflar, arabulucu­luk ve anlaşmaz­lıkların çözümüne yönelik diğer tüm yöntemlerin uygu­lanmasını ve Taraflarca belirlenen uygun durumlarda bu yöntemlerin bir anlaşmaya varmakta kullanıl­masını teşvik ederler.

 

Madde 14 – Adli yardım ve hukukî danışma

İç hukuk, adli bir merci önünde çocukları ilgilendiren davalarda ço­cukla­rın temsili için adli yardım ve hukukî danışmayı öngördüğünde, bu hükümler 4. ve 9. maddelerin içerdiği sorunlara uygulanır.

 

Madde 15 – Diğer uluslararası belgelerle ilişkiler

Bu Sözleşme, Taraflardan birinin taraf bulunduğu ya da olacağı, ço­cukla­rın ve ailelerin korunmasıyla ilgili özel konuları inceleyen başka uluslararası belgelerin uygulanmasına engel oluşturmaz.

 

Bölüm III - Daimi Komite

Madde 16 – Daimi Komitenin kurulması ve işlevleri

1) Bu Sözleşmenin amaçları için bir Daimi Komite kurulmuştur.

2) Daimi Komite bu Sözleşme'ye ilişkin sorunları takip eder. Bu komite özellikle :

a) Sözleşme'nin uygulanması veya yorumu hakkında, ilgili her so­runu in­celeyebilir. Daimi Komite'nin Sözleşmenin uygulanmasıyla ilgili sonuçları bir tavsiye kararı şeklinde olabilir; tavsiye kararları, oy verenle­rin dörtte üç ço­ğunluğuyla kabul edilir;

b) Sözleşme'ye değişiklik önerebilir ve 20. maddeye uygun olarak öneri­len değişiklikleri inceleyebilir;

c) 12. maddenin 2. paragrafında öngörülen işlevleri ifa eden ulusal ku­rumlara tavsiye ve yardım sağlayabilir ve bunlar arasındaki uluslara­rası işbirli­ğini geliştirebilir.

 

Madde 17 – Oluşum

1) Her bir Taraf Daimi Komite nezdinde bir veya birçok delege tara­fından temsil edilebilir. Her bir Tarafın tek oy hakkı vardır.

2) Bu Sözleşme'ye taraf olmayan, 21. maddede atıfta bulunulan her Dev­let Daimi Komite'de bir gözlemci tarafından temsil edilebilir. Aynı husus 22. madde hükümlerine uygun olarak Sözleşme'ye katılmaya davet edildikten sonra, diğer Devlet veya Avrupa Topluluğu'na da uygulanır.

3) Taraflardan biri, toplantıdan en az bir ay önce Genel Sekreteri karşı gö­rüşünden bilgilendirmediği takdirde, Daimi Komite;

Yukarıda 2. paragrafta öngörülmeyen her Devlet;

Birleşmiş Milletler'in Çocuk Hakları Komitesi;

Avrupa Topluluğu;

Uluslararası her hükümet kuruluşu;

12. maddenin 2. paragrafında öngörülen işlevlerden birini veya bir­çoğunu yürüten hükümet dışı uluslararası her kuruluş;

12. maddenin 2. paragrafında öngörülen işlevlerden birini veya bir­çoğunu yürüten her ulusal kuruluşu, hükümet kuruluşunu ve hükümet dışı kuruluşu, gözlemci olarak bütün toplantılara veya bir toplantının tü­müne veya bir bölü­müne katılmaya davet edebilir;

4) Daimi Komite çocuk haklarının uygulanmasıyla iştigal eden uy­gun ku­ruluşlarla bilgi değişiminde bulunabilir.

 

Madde 18 – Toplantılar

1) Avrupa Konseyi Genel Sekreteri bu Sözleşme'nin yürürülüğe gir­diği tarihi izleyen üç yılın bitiminde, bu tarihi izleyen herhangi bir zaman ve kendi inisiyatifiyle Daimi Komite'yi toplantıya davet edecektir.

2) Daimi Komite, Tarafların en az yarısının hazır bulunması şartıyla karar alabilir.

3) Daimi Komite'nin kararları 16. ve 20. maddeler saklı kalmak kaydıyla hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alınır.

4) Daimi Komite bu Sözleşme'nin hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kendi iç yönetmeliğini ve Sözleşme çerçevesinde uygun bütün görevleri ifa etmek için kuracağı her çalışma grubunun iç yönetmeliğini hazırlar.

 

Madde 19 – Daimi Komite raporları

Daimi Komite, her toplantıdan sonra, Taraflara ve Avrupa Konseyi Ba­kanlar Komitesi'ne görüşmelere ve alınan kararlara ilişkin bir rapor gönderir.

 

Bölüm IV – Sözleşme'ye getirilecek değişiklikler

Madde 20 –

1) Taraflardan biri veya Daimi Komite tarafından bu Sözleşme'nin mad­delerine önerilen her değişiklik, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne bildirilir ve onun tarafından Daimi Komite'nin müteakip toplantısından en az iki ay önce, Avrupa Konseyi üyesi Devletlere, her imzacıya, her Tarafa, 21. madde hü­kümlerine uygun olarak bu Sözleşme'yi imzalamaya davet edilen her Devlete veya 22. madde hükümlerine uygun olarak Sözleşme'ye katılmaya davet edilen Avrupa Topluluğu'na iletilir.

2) Bir önceki paragrafın hükümlerine uygun olarak önerilen her de­ğişiklik Daimi Komite tarafından incelenir. Daimi Komite, katılımcıların dörtte üç ço­ğunluğu ile kabul ettiği metni Bakanlar Kurulu Komitesinin onayına sunar. Bu metin, onaydan sonra kabul edilmesi için Taraflara gönderilir.

3) Her değişiklik, tüm Tarafların değişikliği kabul ettiğini Genel Sekre­ter'e bildirdiği tarihten itibaren bir aylık sürenin bitimini izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girer.

 

Bölüm V – Nihai Hükümler

Madde 21 – İmza, onay ve yürürlüğe girme

1) Bu Sözleşme Avrupa Konseyi'ne üye Devletlerin ve Sözleşme'nin oluşmasına iştirak eden Avrupa Konseyi'ne üye olmayan Devletlerin im­zasına açıktır.

2) Bu Sözleşme onaylama, kabul veya tasdike tâbi olacaktır. Onay, kabul ve tasdik belgeleri Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne tevdi edile­cektir.

3) Bu Sözleşme, bir önceki paragrafın hükümlerine uygun olarak, arala­rında en az iki Avrupa Konseyi üyesi Devletin bulunduğu üç Devle­tin Söz­leşme ile bağlı olduklarına dair rızalarını beyan ettikleri tarihi iz­leyen üç aylık sürenin bitimini izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girecektir.

4) Bu Sözleşme ile bağlı olduğuna dair rızasını sonradan beyan eden her­hangi bir Devlet için, Sözleşme, onaylama, kabul ve tasdik belgesinin tevdi tarihini takip eden üç aylık sürenin bitimini izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girecektir.

 

Madde 22 – Üye olmayan Devletler ve Avrupa Topluluğu

1) Bu Sözleşme'nin yürürlüğe girmesinden itibaren, Avrupa Kon­seyi, Ba­kanlar Komitesi, Kendi inisiyatifi ile veya Daimi Komite'nin teklifi ile Taraf­lara danışıldıktan sonra, Sözleşme'nin oluşturulmasına katılmamış her Devleti Avrupa Topluluğu'nu Avrupa Konseyi Statüsü'­nün 20. maddesinin, "d" fıkra­sında öngörülen çoğunluğun kararıyla ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komite­si'nde temsil edilme hakkına sahip Ta­raf Devletlerin temsilcilerinin oybirliğiyle Sözleşme'ye katılmaya davet edebilir.

2) Bu Sözleşme, katılan her Devlet veya Avrupa Topluluğu için ka­tılma belgesinin Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne tevdi edilmesinden itibaren üç aylık sürenin dolmasını izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girer.

 

Madde 23 – Ülkesel uygulama alanı

1) Her Devlet imza sırasında veya onay, kabul, tasdik veya katılma belge­sini tevdi ederken bu Sözleşme'nin uygulanacağı ülke toprak veya topraklarını belirleyebilir.

2) Taraflar daha sonraki bir tarihte Avrupa Konseyi Genel Sekrete­ri'ne muhatap bir beyan ile bu Sözleşme'nin uygulanma alanını, uluslara­rası ilişkile­rinden sorumlu ya da adına taahhütte bulunmaya yetkili ol­duğu, beyanda belir­tilen herhangi başka bir ülke toprağına genişletebilir. Sözleşme, ülke toprağı açısından, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne beyanın yapılmasından itibaren üç aylık sürenin dolmasını izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girer.

3) Yukarıdaki iki paragraf uyarınca yapılan herhangi bir beyan, bu be­yanda konu edilen ülke toprağı ya da toprakları ile ilgili olarak Genel Sekretere yapılacak bir bildirim ile geri alınabilir. Geri alma, Genel Sek­reter'in bildirimi almasından itibaren üç aylık sürenin dolmasını izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girer.

 

Madde 24 – Çekinceler

Bu Sözleşme'ye hiçbir çekince konulamaz.

 

Madde 25 – Fesih

1) Akit Tarafların her biri Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne yapa­cağı bir bildirim ile bu Sözleşme'yi feshedebilir.

2) Fesih, Genel Sekreter'in bildirimi almasından itibaren üç aylık sü­renin dolmasını izleyen ayın ilk günü yürürlüğe girer.

 

Madde 26 – Bildirimler

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, Konsey üyesi Devletlere, her im­zacıya, her Tarafa ve Sözleşme'ye katılmaya davet ettiği diğer tüm Dev­letler ile Av­rupa Topluluğu'na :

a) Her imzayı;

b) Her onaylama, kabul, tasdik veya katılım belgesinin tevdi edil­mesini;

c) Bu Sözleşme'nin 21. ve 22. maddelerine uygun olarak her yürür­lüğe gi­riş tarihini;

d) 20. maddeye uygun olarak kabul edilen her değişikliği ve bu de­ğişikli­ğin yürürlüğe giriş tarihini;

e) 1. ve 23. madde hükümleri uyarınca yapılan her beyanı;

f) 25. madde hükümleri uyarınca yapılan her feshi;

g) Bu Sözleşme'yi ilgilendiren diğer herhangi işlem, bildirim veya yazış­mayı tebliğ edecektir.

Yukarıdaki hükümleri kabul zımnında, usulüne uygun olarak yetkili kılı­nan aşağıda imzaları bulunanlar bu Sözleşme'yi imzalamışlardır.

Avrupa Konseyi arşivlerinde saklanacak olan işbu Sözleşme, İngi­lizce ve Fransızca olarak ve her iki metin aynı derecede geçerli olmak üzere, tek nüsha halinde, 25 Ocak 1996 tarihinde Strazburg'da yapılmış­tır. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, Avrupa Konseyi'ne üye Devletlere ve bu Sözleşme'nin hazır­lanmasına katkıda bulunan üye olmayan Dev­letlere, Avrupa Topluluğu'na ve bu Sözleşme'ye katılmaya davet edilmiş her Devlete, Sözleşme'nin onaylanmış örneğini iletecektir.

 

BEYAN METNİ

"Türkiye Cumhuriyeti, Sözleşme'nin 1. Maddesinin 4. Paragrafı uyarınca, Sözleşme'nin adli bir makam önünde aşağıdaki kategori aile hukuku davala­rında uygulanacağını beyan eder.

1. Boşanma davaları,

2. Ayrılık davaları,

3. Çocukların velayetine ilişkin davalar,

4. Ebeveynle çocuk arasında kişisel ilişki kurulması,

5. Babalığın mahkeme kararı ile kurulmasına ilişkin davalar"



* Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 20 Kasım 1989 tarih ve 44/25 sayılı Kararıyla kabul edilip imza, onay ve katılıma açılmıştır. Sözleşme 49. maddeye uygun olarak 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye Sözleşmeyi 14 Eylül 1990 tarihinde imzalamış ve 9 Aralık 1994 tarihinde ihtirazi kayıtla onaylamıştır. 4058 Sayılı Onay Kanunu 11 Aralık 1994 gün ve 22138 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Tür­kiye’nin koyduğu ihtirazi kayıt şöyledir: "Türkiye Cumhuriyeti Birleşmiş Milletler Ço­cuk Hakları Sözleşmesinin 17., 29. ve 30. maddeleri hükümlerini T.C. Anayasası ve 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Anlaşması hükümlerine ve ruhuna uygun olarak yorum­lama ve uygulama hakkını saklı tutmaktadır".