Kadınlara Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi

 *

Bu Sözleşmeye taraf olan Devletler,

Birleşmiş Milletler yasasının temel insan haklarına, insan itibar ve kıymetine ve erkeklerle kadınların eşit haklara sahip olmaları gerektiğine inancı tekrar teyid ettiğini kaydederek,

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin, insanlara karşı ayırımcılı­ğın kabul edilemezliği prensibini teyid ettiğini ve tüm insanların özgür doğduğunu ve eşit itibar ve haklara sahip olduklarını ve bu Beyannamede böylece öne sürülen tüm haklar ve hürriyetlerin cinsiyete dayalı olanlar dâhil hiçbir ayırıma tabi kılınmaksızın herkes tarafından kullanılabilece­ğini beyan ettiğini kaydederek,

İnsan Hakları Sözleşmelerine Taraf Devletlerin, kadınlar ile erkekle­rin tüm ekonomik, sosyal, kültürel, medeni ve siyasi haklardan eşit ola­rak yararlanmalarım temin mükellefiyeti bulunduğunu kaydederek,

Birleşmiş Milletler ve ona bağlı İhtisas kuruluşları nezaretinde kabul edilmiş ve erkeklerle kadınların eşitliğim sağlamaya çalışan uluslararası sözleşmeleri göz önünde tutarak;

Ayrıca Birleşmiş Milletler ve ona bağlı ihtisas teşekküllerinin kabul ettiği erkek ve kadınların haklarının eşitliğini sağlamayı amaçlayan ka­rarları, beyanları ve tavsiyeleri de dikkate alarak;

Ancak, bu çeşitli belgelere rağmen kadınlara karşı ayırımcılığın hala devam etmekte oluşundan endişe duyarak,

Kadınlara karşı ayırımcılığın, hak eşitliği ve İnsan şeref ve haysiye­tine saygı ilkelerini ihlâl ettiğini, kadınların erkeklerle eşit olarak ülkele­rinin siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatlarına katılmalarım en­gellediğini, toplumun ve ailenin refahının artmasına engel teşkil ettiğini ve kadınların ülkeleri ve İnsanlık hizmetinde kullanabilecekleri olanakla­rım geliştirmelerini zorlaştıracağım kaydederek,

Yoksulluk hallerinde kadınların yiyecek, sağlık, eğitim, öğretim ve iş bulma ve sair ihtiyaçlarının karşılanması bakımından en az imkâna sahip olduklarından endişe duyarak;

Hakkaniyet ve adalete dayalı yeni uluslararası ekonomik düzenin kurulmasının, kadınlarla erkekler arasındaki eşitliği sağlamak için önemli bir aşama teşkil edeceğine inanarak;

Apartheld'ın, ırkçılığın her şeklinin, ırk ayırımının, sömürgeciliğin, yeni sömürgeciliğin, saldırganlığın, yabancı devlet işgal ve hâkimiyetinin ve ülkelerin İçişlerine müdahale etmenin ortadan kaldırılmasının, erkek­ler ile kadınların eşit haklardan yararlanmaları için gerekil olduğunu önemle belirterek;

Uluslararası barış ve güvenliğin kuvvetlendirilmesinin, uluslararası gerilimin azaltılmasının, sosyal ve ekonomik sistemlerine bakılmaksızın bütün ülkeler arasında karşılıklı işbirliğinin, genel ve tam silahsızlanma­nın ve özellikle sıkı ve etkili bir uluslararası denetim altında nükleer si­lahsızlanmanın, ülkeler arasındaki ilişkilerde, adalet, eşitlik ve karşılıklı menfaat ilkelerinin teyidinin ve yabancı ve sömürge yönetimi veya ya­bancı işgali altında bulunan yerlerdeki halkların kendi kaderlerini tayin ve bağımsızlık elde etme hakları kadar ulusal hükümranlık ve toprak bü­tünlüklerine saygının gerçekleşmesinin, sosyal gelişme ve kalkınmaya ve bunun bir sonucu olarak da, erkeklerle kadınlar arasında tam bir eşitliğin elde edilmesine katkıda bulunacağını teyid ederek,

Bir ülkenin tam ve eksiksiz kalkınmasının, dünyada refahın ve barı­şın elde edilmesinin, kadınların erkeklerle eşit şartlarda her alanda azami katkılarını gerektirdiğine inanarak,

Kadınların ailenin refahına ve toplumun kalkınmasına yaptıkları bü­yük katkının henüz tam olarak idrak edilmediğini, analığın sosyal ehem­miyeti ve ana ve babanın aile içinde ve çocukların büyütülmesindeki rollerini gözönünde bulundurarak ve kadınların nesillerin üremesindeki önemli rolünün aile içinde ayırıma neden olmaması gerektiğini, nitekim çocukların yetiştirilmelerinin kadın ve erkek ile toplumun tamamının sorumluluk paylaşmalarını gerektirdiğini vakıf olarak,

Erkeklerle kadınlar arasında tam bir eşitliğin gerçekleşmesi için ka­dınlar ile erkeklerin toplumdaki geleneksel rollerinde bir değişiklik ihti­yacı bulunduğunu vakıf olarak,

Kadınlara Karşı Ayırımcılığın Ortadan Kaldırılması Beyanname­sinde yer alan ilkeleri uygulamaya ve bu maksatla bu nevi ayırımcılığın her şekil ve tezahürünün ortadan kaldırılması için gerekli tedbirleri al­maya kararlı olarak,

Aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır:

 

BÖLÜM I

Madde 1 – İşbu sözleşmeye göre, «kadınlara karşı ayırım» deyimi kadınların, medeni durumlarına bakılmaksızın ve kadın ile erkek eşitli­ğine dayalı olarak politik, ekonomik, sosyal, kültürel, medeni veya diğer sahalardaki insan hakları ve temel özgürlüklerinin tanınmasını, kullanıl­masını ve bunlardan yararlanılmasını engelleyen veya ortadan kaldıran veya bunu amaçlayan ve cinsiyete bağlı olarak yapılan herhangi bir ayı­rım, mahrumiyet veya kısıtlama anlamına gelecektir.

Madde 2 – Taraf Devletler, kadınlara karşı her türlü ayırımı kınar, tüm uygun yollardan yararlanarak ve gecikmeksizin kadınlara karşı ayı­rımı ortadan kaldırıcı bir politika izlemeyi kabul eder ve bu amaçla aşa­ğıdaki hususları taahhüt ederler :

a) Kadın ile erkek eşitliği ilkesini kendi ulusal anayasalarına ve di­ğer ilgili yasalara, henüz girmemişse dâhil etmeyi ve yasalar ile ve diğer uygun yollarla bu ilkenin uygulanmasını sağlamayı,

b) Kadınlara karşı her türlü ayırımı yasaklayan ve gerekli yerlerde müeyyideler de ihtiva eden yasal ve diğer uygun önlemleri kabul etmeyi,

c) Kadın haklarının erkeklerle eşit olarak yasal himayesini tesis et­meyi ve yetkili ulusal mahkemeler ve diğer kamu kuruluşları aracılığıyla kadınların her türlü ayırıma karşı etkin himayesini sağlamayı,

d) Kadınlara karşı herhangi bir ayırımcı hareket yapılmasından veya uygulanmasından kaçınmayı ve kamu yetkilileri İle kuruluşlarının bu yükümlülüğe uyumlu olarak hareket etmelerini sağlamayı,

e) Herhangi bir kişi, kuruluş veya teşebbüsün kadınlara karşı ayırım yapmasını önlemek için bütün uygun önlemleri almayı,

f) Kadınlara karşı ayırımcılık teşkil eden mevcut yasa, yönetmelik, adet ve uygulamaları, tadil veya feshetmek için yasal düzenlemeler de dâhil gerekli bütün uygun önlemleri almayı,

g) Kadınlara karşı ayırımcılık teşkil eden bütün ulusal cezai hü­kümleri ilga etmeyi.

 

Madde 3 – Taraf Devletler özellikle politika, sosyal, ekonomik ve kültürel sahalarda olmak üzere bütün alanlarda, erkeklerle eşit olarak insan hakları ve temel özgürlüklerinden yararlanmalarım ve bu haklan kullanmalarını garanti etmek amacıyla, kadının tam gelişmesini ve iler­lemesini sağlamak için yasal düzenleme dâhil bütün uygun önlemleri alacaklardır.

 

Madde 4 – 1. Kadın ve erkek eşitliğini fiilen sağlamak İçin taraf dev­letlerce alınacak geçici ve özel önlemler, işbu Sözleşmede belirtilen cinsten bir ayırım olarak mütalâa edilmeyecek ve hiçbir şekilde eşitsizlik veya farklı standartların muhafazası sonucunu doğurmayacaktır. Fırsat ve uygulama eşitliği hedeflerine ulaşıldığı zaman bu tedbirlere son verilecektir.

2. Anneliğin himayesi maksadıyla işbu Sözleşmede belirtilenler dâ­hil, Taraf Devletlerce alınacak özel önlemler, ayırımcı olarak nitelendi­rilmeyecektir.

 

Madde 5 – Taraf Devletler aşağıdaki bütün uygun önlemleri ala­caklardır:

a - Her İki cinsten birinin aşağılığı veya üstünlüğü fikrine veya ka­dın ile erkeğin kalıplaşmış rollerine dayalı ön yargıların, geleneksel ve diğer bütün uygulamaların ortadan kaldırılmasını sağlamak amacıyla ka­dın ve erkeklerin sosyal ve kültürel davranış kalıplarını değiştirmek,

b - Anneliğin sosyal bir görev olarak anlaşılmasını ve çocukların yetiştirilmesi ve gelişiminde kadın ve erkeğin ortak sorumluluğunun ta­nınmasını öngören ve her halükarda çocukların menfaatlerini her şeyden önce gözeten anlayışa dayanan bir aile eğitimini sağlamak,

 

Madde 6 – Taraf Devletler, kadın ticareti ve fahişeliğin istismarının her şekliyle önlenmesi için yasama dâhil gerekli bütün önlemleri alacak­lardır.

 

Madde 7 – Taraf Devletler, ülkenin politika ve kamu hayatında, ka­dınlara karşı ayırımı önlemek için tüm tedbirleri alacaklar ve Özellikle kadınlara erkeklerle eşit şartlarla aşağıdaki haklar sağlayacaklardır:

a - Bütün seçimlerde ve halk oylamalarında oy kullanmak ve halk tarafından seçilen organlara seçilebilmek,

b - Hükümet politikasının hazırlanmasına ve uygulanmasına katıl­mak, kamu görevinde bulunabilmek ve hükümetin her kademesinde kamu görevleri İfa etmek,

c - Ülkenin kamu ve politik hayatı ile ilgili hükümet dışı kuruluşlara ve derneklere iştirak etmek.

 

Madde 8 – Taraf Devletler, kadınlara, erkeklerle eşit şartlarda ve hiçbir ayırım gözetmeksizin, hükümetlerini uluslararası düzeyde temsil etmek ve uluslararası kuruluşların faaliyetlerine katılmak fırsatım sağla­mak için gerekli bütün tedbirleri alacaklardır.

 

Madde 9 – 1. Taraf Devletler, tâbiiyetin kazanılmasında, değiştiril­mesinde veya muhafazasında kadınlara erkekler ile eşit haklar tanıya­caklar ve özellikle bir yabancıyla evlenmenin veya evlilik sırasında ko­canın tâbiiyetini değiştirmesinin, kadının da otomatik olarak tâbiiyet de­ğiştirmesine, tâbiiyetsiz kalmasına veya kocanın tâbiiyetini zorla alma­sına yol açmamasını temin edeceklerdir.

2, Taraf Devletler, çocukların tâbiiyeti konusunda kadınlara erkek­lerle eşit haklar sağlayacaklardır.

 

Madde 10 – Taraf Devletler, özellikle aşağıdaki konularda kadın erkek eşitliği esasına dayanarak eğitimde erkeklerle eşit hakka sahip ol­malarım sağlamak için kadınlara karşı ayırımı önleyen bütün uygun ted­birleri alacaklardır:

a - Meslek ve sanat yönlendirilmesinde kırsal ve kentsel alanlarda bütün dallardaki eğitim kurumlarına girişte ve diploma almada okul ön­cesi, genel, teknik, mesleki ve yüksek teknik eğitimde ve her çeşit mes­leki eğitimde eşit şartların sağlanması,

b - Kadınların erkeklerle aynı ders programlarından yararlanmaları, aynı sınavlara katılmaları, aynı seviyedeki niteliklere sahip eğitim görev­lilerine, okul bina ve malzemesine sahip olmaları,

c - Kadın ve erkeğin rolleriyle ilgili kalıplaşmış kavramların eğiti­min her şeklinden ve kademesinden kaldırılması ve bu amaca ulaşılması için muhtelit eğitimin ve diğer eğitim şekillerinin teşvik edilmesi, özel­likle ders kitaplarının ve okul programlarının yeniden gözden geçirilmesi ve eğitim metodlarının bu amaca göre düzenlenmesi,

d - Burs ve diğer eğitim yardımlarından faydalanmaları için kadın­lara erkeklerle eşit fırsatların tanınması,

e - Özellikle kadın ve erkekler arasında mevcut eğitim açığım en kısa zamanda kapatmaya yönelik yetişkin ve görevsel okuma-yazma öğ­retim programları dahil, sürekli eğitim programlarına katılabilmeleri için emeklerle eşit fırsatların verilmesi,

f - Kız öğrencilerin okuldan ayrılma nisbetlerinin düşürülmesi ve okuldan erken ayrılan kız ve kadınlar için eğitim programları düzenlen­mesi,

g - Spor ve beden eğitimi faaliyetlerine faal olarak katılmaları için erkeklerle eşit fırsatlar tanınması,

h - Kadınların ailelerin sağlık ve refahını sağlamaya yardım edecek, aile planlaması bilgisi dahil özel eğitici bilgiyi temin etmeleri.

 

Madde 11 – 1. Taraf Devletler, istihdam alanında kadınlara karşı ayırımı önlemek ve

kadın erkek eşitliği esasına dayanarak eşit haklar sağlamak için özellikle aşağıda belirtilen konularda bütün uygun önlemleri alacaklardır:

a - Bütün insanların vazgeçilmez hakkı olan çalışma hakkı,

b - İstihdam konularında eşit seçim kıstasları uygulanması da dahil, erkeklerle eşit istihdam imkanlarına sahip olma hakkı,

c - Serbest olarak meslek ve İş seçme hakkı, terfi, iş güvenliği, hiz­metin tüm şartları ve avantajlarından faydalanma hakkı, çıraklık, ileri mesleki eğitim ve bilgi yenileme eğitimi dahil mesleki eğitim ve müker­rer eğitim görme hakkı,

d - Sosyal yardımlar dahil eşit ücret hakkı, eşdeğerdeki işte eşit mu­amele ve işin cinsinin değerlendirilmesinde eşit muamele görme hakkı,

e - Ücretli izinle birlikte, özellikle emeklilik, işsizlik, hastalık, sa­katlık ve yaşlılık ve diğer çalışamama hallerinde sosyal güvenlik hakkı,

f - Emniyetli şartlar içinde çalışma hakkı ve sağlığın ve bu meyanda doğurganlığın korunması hakkı.

2. Evlilik ve analık sebebiyle kadınlara karşı olan ayırımı önlemek ve etkin çalışma hakkını sağlamak amacıyla, taraf devletler uygun ön­lemleri alacaklardır.

a - Hamilelik ve analık izni sebebiyle veya evliliğe bağlı olarak işten çıkarma ayırımım yasaklamak, bu ayırımı yapanları cezalandırmak,

b - Önceki iş, kıdem ve sosyal haklar kaybedilmeksizin, ücretli ola­rak analık izni veya benzeri sosyal içerikli tazminatlar vermek,

c - Özellikle çocuk bakımevleri ağının tesisi ve geliştirilmesi yo­luyla anne ve babanın aile yükümlülüklerini, görev sorumlulukları ve kamu hayatına katılma ile birleştirmeyi mümkün kılan destekleyici sos­yal hizmetlerin sağlanmasını teşvik etmek,

d - Hamilelik süresince zararlı olduğu kanıtlanan işlerde kadınlara özel koruma sağlamak.

3. Bu maddede yer alan konulara ilişkin koruyucu yasalar bilimsel ve teknik bilgi ışığı altında devrevi olarak yeniden gözden geçirilecek ve gerekirse tadil, ilga veya temdid edilecektir.

 

Madde 12 – 1. Taraf Devletler, aile plânlaması dahil sağlık bakım hizmetlerinden kadın ve erkeğin eşit olarak yararlanması için, sağlık ba­kımında kadınlara karşı ayırımı ortadan kaldıran bütün önlemleri alacak­lardır.

2. Bu maddenin 1. paragrafında öngörülen hükümler saklı kalmak kaydıyla taraf devletler kadına hamilelik, lohusalık ve doğum sonrası dönemde gerekli hizmetleri sağlayacaklar, hamilelik ve emzirme sıra­sında yeterli beslenme ile birlikte, gerektiğinde bedava hizmet verecek­lerdir.

 

Madde 13 – Taraf Devletler kadınlara karşı ekonomik ve sosyal ha­yatın diğer dallarında erkeklerle kadınların eşit olarak haklardan yararla­nabilmelerini sağlayarak kadınlara karşı ayırımcılığın önlenmesi İçin gerekli tedbirleri ve özellikle aşağıdaki tedbirleri alacaklardır:

a - Aile zammı hakkı,

b - Banka kredisi, ipotek ve diğer mali krediler elde etme hakları,

c - Eğlence, spor ve kültürel hayatın bütün veçhesine katılma hakları.

 

Madde 14 – Taraf Devletler, kırsal kesim kadınlarının, karşılaştık­ları özel sorunları ve ekonominin parasal olmayan sektöründeki çalışma­ları dâhil ailelerinin ekonomik bakımdan ayakta kalması için oynadıkları belirgin rolü gözönünde tutacak ve işbu Sözleşme hükümlerinin kırsal kesimdeki kadınlara uygulanmasını sağlamak için gerekli bütün tedbirleri alacaklardır.

2. Taraf Devletler, kadın ve erkeklerin eşitliği prensibine dayanarak, kırsal kalkınmaya katılmalarını ve bundan yararlanmalarını sağlamak için, kırsal kesimdeki kadınlara karşı ayırımı ortadan kaldıran tüm uygun tedbirleri alacaklar ve özellikle kırsal kesim kadınlarına aşağıdaki hakları sağlayacaklardır:

a - Her seviyedeki kalkınma plânlarının müzakere ve uygulanmasına katılmak,

b - Aile plânlaması konusunda bilgi, danışma ve hizmetler de dahil olmak üzere yeterli sağlık hizmetlerinden faydalanmak,

c - Sosyal güvenlik programlarından doğrudan yararlanmak,

d - Teknik kabiliyetlerini geliştirmek amacıyla tüm toplumsal ve yaygın hizmetler ile birlikte görevsel okuryazarlık dahil resmi ve gayri resmi eğitim ve öğretimin her türünden yararlanmak,

e - Ekonomik fırsatlardan kendi işinde çalışma veya tam istihdam yoluyla eşit olarak yararlanmak amacıyla kendi kendine yardım grupları ve kooperatifler oluşturmak,

f - Bütün toplumsal faaliyetlere katılmak,

g - Toprak ve tarım reformunda ve bunun yanısıra yeniden iskân projelerinde eşit muamele ve tarımsal kredi ve borçlanma, pazarlama kolaylıkları ile uygun teknolojiden yararlanmak,

h - Özellikle konut, sağlık, elektrik ve su temini, ulaştırma ve ha­berleşme konularında yeterli yaşam standardlarından yararlanma hakla­rını sağlamak.

 

Madde 15 – 1. Taraf devletler kadınlara, kanun önünde erkeklerle eşit haklar tanıyacaklardır.

2. Taraf devletler medeni haklar bakımından kadınlara erkeklerin­kine benzer hukuki ehliyet ve bu ehliyeti kullanmak için eşit fırsatlar ta­nıyacaklardır. Özellikle, kadınlara akit yapmada ve mülk idaresinde eşit haklar verecekler ve Mahkemelerde davaların her safhasında eşit mua­mele edeceklerdir.

3. Taraf Devletler, kadınların hukuki ehliyetlerini kısıtlamaya yöne­lik hukuki sonuç doğuran her çeşit sözleşmenin ve sair özel muamelele­rin tamamının geçersiz olduğunu kabul ederler.

4 Taraf Devletler, kadın ve erkeğe hukuki olarak ikametgâh seçme ve nakletmede eşit yasal hak tanıyacaklardır.

 

Madde 16 – 1. Taraf Devletler kadınlara karşı evlilik ve aile ilişki­leri konusunda ayırımı önlemek için gerekli bütün önlemleri alacaklar ve özellikle kadın erkek eşitliği ilkesine dayanarak kadınlara aşağıdaki hak­ları sağlayacaklardır:

a - Evlenmede erkeklerle eşit hak,

b - Özgür olarak eş seçme ve serbest ve tam rıza ile evlenme hakkı,

c - Evlilik süresince ve evliliğin son bulmasında aynı hak ve so­rumluluklar,

d - Medeni durumlarına bakılmaksızın, çocuklarla ilgili konularda ana ve babanın eşit hak ve sorumlulukları tanınacak, ancak her hâl ve kârda çocukların menfaatleri en ön planda gözetilecektir.

e - Çocuk sayısına ve çocukların ne zaman dünyaya geleceklerine serbestçe ve sorumlulukla karar vermede ve bu hakları kullanabilmeleri için bilgi, eğitim ve diğer vasıtalardan yararlanmada eşit haklar,

f - Her hâl ve kârda çocukların çıkarı en üst düzeyde tutularak ulusal yasalarda mevcut veli, vasi, kayyum olma ve evlât edinme veya benzeri müesseselerde eşit hak ve sorumluluklar,

g - Aile adı, meslek ve iş seçimi dahil karı ve koca için eşit kişisel haklar,

h - Ücret karşılığı olmaksızın veya bir bedel mukabilinde malın mülkiyeti,

İktisabı, işletmesi, idaresi, yararlanılması ve elden çıkarılmasında eşlere de eşit haklar.

2. Çocuğun erken yaşta nişanlanması veya evlenmesinin hiçbir ka­nuni etkisi olmayacak ve evlenme asgari yaşının belirlenmesi ve evlen­melerin resmi sicile kaydının mecburi olması için yasama dâhil gerekli tüm önlemler alınacaktır.

 

Madde 17 – 1. İşbu Sözleşmenin uygulanmasındaki gelişmeleri göz­den geçirmek amacıyla, Sözleşme yürürlüğe girdiği zaman 18, Sözleşmeye taraf 35 devletin onayı veya katılmasını müteakip, işbu Sözleşmenin kap­sadığı konularda yüksek itibar ve ehliyete sahip 23 uzmandan oluşan. Ka­dınlara Karşı Ayırımın Ortadan Kaldırılması Komitesi (bundan böyle Komite diye anılacaktır) kurulacaktır. Uzmanlar, Taraf Devletlerce kendi vatandaşları arasından seçilecek ve kendi şahıslan namına hareket edecek­ler, seçimlerde dengeli coğrafi dağılım ve belli başlı hukuki sistemlerle birlikte farklı uygarlıkların temsili de gözönüne alınacaktır.

2. Komite üyeleri Taraf Devletlerin aday listesinden gizli oy ile se­çilecektir. Her Taraf Devlet kendi vatandaşlarından bir kişiyi aday göste­rebilecektir.

3. İlk seçim işbu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden altı ay sonra yapılacaktır. BM Genel Sekreteri seçimlerden en az üç ay önce Taraf Devletlere adaylarım iki ay içinde bildirmelerini isteyen bir mektup gön­derecektir. Genel Sekreter, aday gösteren Taraf Devletleri de belirtmek suretiyle, adayların listesini alfabetik sıraya göre hazırlayacak ve Taraf Devletlere gönderecektir.

4. Komite üyelerinin seçimi, BM Genel Merkezinde, Genel Sekreter tarafından çağırılmış Taraf Devletler toplantısında yapılacaktır. Taraf Devletlerin üçte ikisinin (nisab) yetersayı oluşturacağı toplantıda, en fazla oy alanlar ile toplantıda hazır bulunan ve oy veren Taraf Devletler temsilcilerinin salt çoğunluğunun oylarını alan adaylar Komiteye seçile­ceklerdir.

5. Komite üyeleri 4 yıllık bir dönem için seçileceklerdir. Bununla beraber, ilk seçimde seçilen dokuz üyenin süresi ikinci senenin sonunda bitecek, dokuz üyenin isimleri ilk seçimden hemen sonra Komite Başkanı tarafından kura ile tesbit edilecektir.

6. Komitenin 5 ilâve üyesinin seçimi, 35. onay veya katılmayı mü­teakip bu maddenin 2, 3 ve 4. paragrafları hükümlerine göre yapılacaktır. Bu şekilde seçilen iki yedek üyenin görev süresi iki sene sonunda sona erecek ve bu iki üyenin ismi Komite Başkanı tarafından kura ile tesbit edilecektir.

7. Arızî münhal yerlerin doldurulması için, uzmanının Komite'deki görev süresi sona eren Taraf Devlet kendi vatandaşları arasından, Komi­tenin onayına bağlı olmak üzere, başka bir uzmanı atar.

8. Komite üyeleri, BM Genel Kurulunun onayı ile ve Genel Kuru­lun, Komitenin sorumluluğunun önemini gözönünde tutarak kararlaştıra­cağı şartlar ve hükümlerle, Birleşmiş Milletlerden ücret alacaklardır.

9. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, işbu Sözleşme uyarınca Ko­mitenin görevlerini etkin bir şekilde yerine getirebilmesi için, gerekli personel ve kolaylıkları sağlayacaktır.

 

Madde 18 – 1. Taraf Devletler, işbu Sözleşme hükümlerine etkinlik kazandırmak ve kaydedilen ilerlemeleri belirtmek amacıyla aldıkları ya­sal, adli, idari ve diğer önlemler hakkındaki bir raporu,

a - Sözleşmenin, ilgili devlet bakımından yürürlüğe girmesini taki­ben bir yıl içinde,

b - Bilahare, her dört yılda bir ve ileride de Komitenin talep ettiği zamanlarda, Komite tarafından incelemek üzere, BM Genel Sekreterine sunmayı taahhüt ederler.

2. Raporlarda, işbu Sözleşme yükümlülüklerinin gerçekleştirilme­sini etkileyen unsurlar ve güçlükler belirtilebilir.

 

Madde 19 – 1. Komite kendi usul kurallarını saptayacaktır.

2. Komite, görevlilerini 2 yıllık bir süre için seçecektir.

 

Madde 20*1. Komite, İşbu Sözleşme'nin 18. maddesine uygun olarak, taraf devletlerin ülke raporlarını incelemek üzere yılda bir kez olağan olarak toplanacaktır. Komite'nin toplantı süreleri, mevcut Sözleş­me'ye taraf olan devletlerin yapacakları toplantıda belirlenecek ve Genel Kurul tarafından da onaylanacaktır.

2. Komite toplantıları Birleşmiş Milletler Merkezinde veya Komite tarafından uygun bulunan herhangi bir yerde yapılacaktır.

 

Madde 21 – 1. Komite, Ekonomik ve Sosyal Konsey aracılığıyla faaliyetleri hakkında BM Gene' Kuruluna yıllık raporlar sunacak ve Taraf Devletlerden sağlanan bilgiler ve raporların incelenmesine dayanarak tekliflerde ve genel tavsiyelerde bulunabilecektir.

Bu teklif ve genel tavsiyeler, Taraf Devletlerin olabilecek yorumla­rıyla birlikte Komite raporuna dâhil edilecektir.

2. Genel Sekreter Komite raporlarını Kadınların Statüsü Komisyo­nunun bilgisine sunacaktır.

 

Madde 22 – İhtisas kuruluşları, faaliyet alanlarına giren işbu Söz­leşme hükümlerinin uygulanmasının görüşülmesi sırasında temsil edilme hakkına sahip olacaklardır. Komite, ihtisas kuruluşlarını, Sözleşmenin uygulanması hususunda, faaliyet alanlarına giren konularda raporlar sunmaya davet edebilir.

 

Madde 23 – İşbu Sözleşmedeki hiçbir husus kadın ve erkek eşitliği­nin gerçekleşmesinde daha etkin olan

a) Taraf Devletin yasasındaki veya

b) O devlet için yürürlükte olan herhangi bir Uluslararası Sözleşme, andlaşma veya anlaşmadaki hükümleri etkilemeyecektir.

 

Madde 24 – Taraf Devletler işbu Sözleşme ile tanınan hakların tam olarak gerçekleştirilmesi için ulusal seviyede gerekli bütün önlemleri almayı taahhüt ederler.

 

Madde 25 – 1. İşbu Sözleşme bütün Devletlerin imzasına açık ola­caktır.

2. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri işbu Sözleşmenin depozltörü olarak tayin edilmiştir.

3. İşbu Sözleşme onaya bağlıdır. Onay belgeleri BM Genel Sekrete­rine tevdi edecektir.

4. İşbu Sözleşme bütün Devletlerin katılmasına acıktır. Katılma bel­gesinin BM Genel Sekreterine tevdi edilmesiyle katılma gerçekleşecektir.

 

Madde 26 – 1. İşbu Sözleşmenin tadili teklifi Taraf Devletlerden biri tarafından herhangi bir zamanda Birleşmiş Milletler Genel Sekrete­rine hitaben yazılı bir başvuru ile yapılabilir.

2. BM Genel Kurulu gerekli gördüğü takdirde böyle bir teklifle ilgili olarak yapılacak işlem hakkında karar verecektir.

 

Madde 27 – 1. İşbu Sözleşme 20. onaylama veya katılma belgesinin Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine tevdi edilmesini takip eden 30 ncu gün yürürlüğe girecektir.

2. 20 nci onay veya katılma belgesinin tevdiinden sonra, İşbu Söz­leşmeyi onaylayan veya katılan her devlet için Sözleşme, kendi onay veya katılma belgesinin tevdiinden sonraki 30 ncu gün yürürlüğe girecektir.

 

Madde 28 – 1. BM Genel Sekreteri, onaylama veya katılma sıra­sında yapılan çekincelerin metinlerini alacak ve bütün Taraf Devletlere dağıtılacaktır.

2. İşbu Sözleşmenin hedef ve amacına uymayan hiçbir çekinceye müsaade edilmeyecektir.

3. Çekinceler, BM Genel Sekreterine hitaben herhangi bir zamanda yapılacak ihbar ile geri alınabilir. Genel Sekreter bu ihbardan bütün Devletleri haberdar edecektir. Böyle bir ihbar alındığı tarihte geçerli ola­caktır.

 

Madde 29 – 1. İki veya daha fazla Taraf Devlet arasında İşbu Söz­leşmenin yorum veya uygulamasından doğan ve müzakere ile çözümle­nemeyen herhangi bir uyuşmazlık, birinin talebi ile hakem kuruluna gö­türülecektir. Taraflar tahkimname talebinden itibaren 6 ay içinde hakem kurulunun teşekkül tarzında anlaşmazlarsa, taraflardan herhangi biri uyuşmazlığı Uluslararası Adalet Divanına, Divan Statüsü uyarınca götü­rebilir.

2. Taraf Devletlerden her biri İşbu Sözleşmenin imzalanması veya onayı sırasında veya katılma sırasında, kendisini bu maddenin birinci paragrafı ile bağlı saymadığını beyan edebilir. Diğer Taraf Devletler, böyle bir çekince koymuş olan Taraf Devlet karşısında aynı paragrafla bağlı olmayacaktır.

3. Bu maddenin 2. paragrafına göre çekince koyan her Taraf Devlet, BM Genel Sekreterine ihbarda bulunarak her zaman çekincesini geri ala­bilir.

 

Madde 30 – Arapça, Çince, İngilizce, Fransızca, Rusça ve İspan­yolca metinlerinin eşit derecede geçerli olduğu işbu Sözleşme Birleşmiş Milletler Genel Sekreterince muhafaza edilecektir.

Yukarıdaki Hususları Tasdiken, imzaları aşağıda bulunan yetkili temsilciler işbu Sözleşmeyi imzalamışlardır.



*  14 Ekim 1985 tarih ve 18898 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan metindir.

11.6.1985 tarihli ve 3232 sayılı Kanunla katılmamız uygun bulunan, 1 Mart 1980 ta­rihinde imzaya açılan ve 3 Eylül 1981 tarihînde yürürlüğe giren ekli “Kadınlara Karşı Her Türlü Ayırımcılığın önlenmesi Sözleşmesi” ne katılmamızın onaylanması; Dışişleri Bakanlığı’nın 28.6.1985 tarihli ve ÇTlö/ÇTUK-721-701-30-2672-3525 sayılı yazısı üzerine, 31.5.1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Ku­rulu’nca 24.7.1985 tarihinde kararlaştırılmıştır.

Kadınlara Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne Katılmanın Uy­gun Bulunduğuna Dair Kanun 25 Haziran 1985 tarihli ve 18792 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Ardından, Sözleşmeye Katılmamızın Onaylanması Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı 14 Ekim 1985 tarihli ve 18898 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. İç onay sürecinin ardından onay belgelerinin Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne tevdi tarihi ise 20 Aralık 1985’tir.

Türkiye, Sözleşme’nin 15. maddesinin 2. ve 4. fıkraları ile 16. maddesinin 1. fıkrası­nın (c), (d), (f) ve (g) bendlerine, bu maddelerde düzenlenen hükümlerin o dönemde yürürlükte olan Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri ile tamamen bağdaşmadığı gerekçesiyle çekince ile taraf olmuştur. Çekince konulan bir diğer madde ise 29. mad­denin 1. fıkrasıdır. Bu madde, Sözleşme’nin uygulanması veya yorumu nedeniyle Söz­leşme’ye taraf devletlerarasında bir uyuşmazlık çıkarsa, bunun çözümü konusunda, taraflarca Uluslararası Adalet Divanı’na yetki verilmesi konusuyla ilgilidir. Türkiye, bu çekincelerin yanı sıra Sözleşme’nin 9. maddesinin 1. fıkrasının, Türk Vatandaşlık Ka­nunu’nun 5. maddesinin 1. fıkrası ile 15. ve 17. maddeleriyle çelişmediğine ilişkin gö­rüşünü bir beyan ile sunmuştur.

Türkiye, 20 Eylül 1999 tarihli beyanı ile Sözleşme’nin 15. maddesinin 2. ve 4. fıkra­ları ile 16. maddesinin 1. fıkrasının (c), (d), (f) ve (g) bendlerine koyduğu çekinceyi kaldırdığını, 29. maddenin 1. fıkrasına ilişkin çekincesi ile 9. maddenin 1. fıkrasına ilişkin beyanının ise devam ettiğini Birleşmiş Milletlere bildirmiştir. Türkiye, son olarak 29 Ocak 2008 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne ilettiği beyanı ile 9. maddenin 1. fıkrasına ilişkin daha önceki beyanını da geri çektiğini ifade etmiştir.

* Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi”nin 20 nci maddesinin

1 inci paragrafında, anılan Sözleşmeye taraf ülkelerin 22 Mayıs 1995 tarihli toplantı­sında yapılan ve 26/8/1999 tarihli ve 4451 sayılı Kanunla Onaylanması uygun bulunan değişikliğin onaylanması; Dışişleri Bakanlığı’nın 7/9/1999 tarihli ve UKGY-I-4033 sayılı yazısı üzerine, 31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 13/9/1999 tarihinde 99/13364 sayı ile kararlaştırılmış ve Resmi Gazetenin 19 Ekim 1999 tarih ve 23851 sayısında yayımlanmıştır.