Katılma Alacağı İstemi Boşanmanın Kesinleşmesinden İtibaren 10 Yıllık Zamanaşımına Tabidir
YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/742 K. 2013/7772 T. 23.5.2013
DAVA: Ayşe ile Sadık aralarındaki dava hakkında İzmir 8. Aile Hukuk Mahkemesi'nden verilen 17.06.2011 tarih ve 416/570 sayılı hükmün Daire'nin 15.10.2012 gün ve 5393/9202 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR: Davacı vekili dava dilekçesinde; 2003 yılında evlenen tarafların 2009 yılında boşandıklarını evlilik birliği içinde edinilen ve davalı adına tescil edilen 35 ... 2006 plaka sayılı aracın değerinin tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 24.05.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 6.375,00 TL artırmıştı. Mahkemece boşanma kararının kesinleştiği tarihi ile ıslah tarihi arasında 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden 1.000 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline, ıslah ile artırılan kısmın reddine karar verilmesinden sonra, davacı vekilinin temyizi üzerine, Daire'nin 15.10.2012 tarih ve 2012/5393-9202 Esas ve Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili, süresinde karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Taraflar 05.10.2003 tarihinde evlenmiştir. 04.02.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 16.09.2009 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/ son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, TMK'nın 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dava dilekçesinin içeriği, davacının yargılama aşamasındaki beyanları ve aracın edinildiği 30.12.2005 tarihine göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK'nın 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden ( TMK. m.229 ) ve denkleştirmeden ( TMK. m.230 ) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın ( TMK. m.219 ) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin ( TMK. m.231 ) yarısı üzerinden ( TMK. m.236/1 ) tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek aracın tasfiye tarihindeki değeri dikkate alınarak ( TMK. m.235/1 ) katılma alacağı belirlenmelidir.
Mahkemece TMK 178. maddesinde düzenlenen 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden ıslah ile artırılan kısmın reddine karar verilmiş ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 Esas, 2013/520 Karar sayılı kararıyla edinilmiş mallara katılma rejimi ( katılma alacağı ) bakımından TMK'nın 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK.nın 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüş, bu görüş Daire tarafından da benimsenmiştir. Bu durumda edinilmiş mallara katılma alacağı davalarında da TMK'nın 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK'nın 146.maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekecektir, ( mülga BK.m.125. ). Ancak 10 yıllık zaman aşımının başlaması konusunda duraksama söz konusudur. Ağırlıklı görüş eşler arasında mal rejiminin sona erdiği tarih olan boşanma davasının açıldığı tarih başlangıç süresi olarak kabul edilmektedir. Ne var ki 6098 sayılı TBK'nın 153/1-2. bendine göre "Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zaman aşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa durur." Kanunun bu açık hükmü gözetildiğinde başlangıç tarihi olan boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejimi eşler arasında sona ermiş olsa bile zaman aşımı işlemeyeceğinden ( duracağından ) ve boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar da bu durma devam edeceğinden ancak boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren TBK.nın 146. maddesinde öngörülen zamanaşımı işlemeye başlayacaktır. Yani zaman aşımının başlangıç tarihinin saptanan bu olgu karşısında boşanma kararının kesinleştiği tarih olarak kabul edilmesi gerekir. Bu halde satın alma tarihi itibariyle edinilmiş mal niteliğindeki aracın 08.01.2009'da 14.750 TL'ye elden çıkarıldığı ve TMK.nın 236. maddesi gereğince bu değerin yarısının davacının katılma alacağını oluşturduğunu gözetilerek ıslah ile artırılan kısmında kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğra değildir.
SONUÇ: Davacı vekilinin ıslah ile artırılan kısma ilişkin karar düzeltme isteği açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle Dairenin 15.10.2012 gün ve 2012/5393 Esas, 2012/9202 Karar sayılı onama kararının 6100 sayılı HMK.nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nın 440. maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına ve Mahalli Mahkemenin 17.06.2011 gün ve 2010/416 Esas, 2011/570 Karar sayılı hükmünün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 23.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.