Mahfuz Hisseye Müdahale İddiasıyla Vasiyetnamenin İptali Talebi Tenkisi de İçerir

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/5952 K. 2012/10232 T. 17.4.2012

DAVA: Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR: Davacı vekili dava dilekçesinde, muris K.A. tarafından düzenlenen 21/12/2000 tarihli vasiyetname ile davacı ile davalı mirasçıları arasında mahfuz hisselerin dikkate alınmadan eşit olmayacak şekilde taşınmazların vasiyet edilmesi nedeni ile 21/12/2000 tarihli vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir.

Davalılar, davayı kabul etmediklerini beyan etmiştir.

Mahkemece; TMK'nun 557.maddesindeki vasiyetnamenin iptaline ilişkin şartlar oluşmadığı ve ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.

Dosya kapsamından, davacının ve davalının muris K.A'nın mirasçıları ( eşi ve çocukları ), 21/12/2000 tarihli vasiyetname ile bütün mirasçılara farklı miktarlarda taşınmaz vasiyet edildiği anlaşılmaktadır.

Davacı davasında vasiyetnamenin iptalini talep etmiş ise de bu iddiasını ispatlayamamıştır. TMK'nun 557.maddesindeki tasarrufun iptali için öngörülen şartlardan hiçbirisi olayda gerçekleşmemiştir. Ayrıca davacı dava dilekçesinde mahfuz hissenin ihlal edildiğini iddia etmektedir.

HUMK'nun 76.maddesi uyarınca, dayanılan olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise hakime aittir.

Davada, mahfuz hisseye müdahale edildiği belirtilerek işlemin iptali talep edildiğine göre, tenkise ilişkin talep de bulunduğu gözönünde bulundurulmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.

Bu durumda, mahkemece; TMK'nun tenkise ilişkin hükümleri doğrultusunda ayrıca inceleme ve araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.