Mevcut Mal Rejiminin Mal Ayrılığına Dönüştürülmesi Talebi Ayrıca Harca Tabidir

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/8448 K. 2011/8998 T. 24.5.2011

DAVA: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı-davalı koca tarafından; boşanma davası, tedbir nafakası, konutun diğer tarafa tahsis ve teslimi yönünden, davalı-davacı kadın tarafından da; temyize cevap dilekçesiyle ( katılma yoluyla ), mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesi talebi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: 1 - Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı ( koca )nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2 - Davalı-davacı ( kadın ), bağımsız açılıp birleştirilen tedbir nafakasına ilişkin davasında Türk Medeni Kanunuun197. maddesine dayanarak konut ve ev eşyasından yararlanmaya ilişkin önlem alınmasını da istemiştir. Davalı-davacının tedbir nafakasına ilişkin talebi haklı görülerek kabul edilmiştir. Bu durumda, Türk Medeni Kanununun 197/2. maddesi gereğince; tarafların birlikte yaşadıkları konuttan ve bu konuttaki eşyalardan ayrı yaşamakta haklılığı gerçekleşen davalı-davacı ( kadın )ın yararlanmasıyla ilgili hüküm kurulması gerekirken, men'i müdahale sonucunu hasıl edecek şekilde konutun ve ev eşyasının münhasıran kadına tahsisine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

3 - Davalı-davacı kadının temyizine gelince;

Davalı-davacı kadın birleşen davada mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesini de talep etmiştir. Evlilik birliğinin korunması önlemlerinden olmayan bu talep Türk Medeni Kanununun 206. maddesine dayanan bağımsız bir talep niteliğinde olup, ayrıca harca tabidir. Dava açılırken bu talep için de maktu karar harcının alındığı görülmektedir. Harcı yatırılarak talepte bulunulduğuna göre bu talep yönünden usulüne uygun açılmış bir dava mevcuttur. Öyleyse tarafların delilleri değerlendirilerek bu talebin esasıyla ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükümün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Yanlardan kadın eş Ayhan; birleştirilen dava dosyasında, Türk Medeni Kanununun 197. madde uyarınca tedbir nafakası ( parasal katkı ) ile konut/eşyadan yararlanmaya yönelik hakim müdahalesi ve ayrıca Türk Medeni Kanununun 206. madde uyarınca eşiyle arasında geçerli olan "edinilmiş mallara katılma rejimi"nin "mal ayrılığı rejimi"ne dönüştürülmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 206. maddeye dayalı dava hakkında, usulünce açılmış bir dava olmadığı gerekçesiyle, karara yer olmadığına hükmedilmiştir.

Kadının birleşen davasında; iki ayrı bağımsız talep ( dava ) bulunmaktadır. Kadın, kendisine yapılan tebligattan itibaren yasal temyiz süresi içinde hükmü temyiz etmemiştir. Kocanın kendi boşanma davasının reddi ile kadının Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı talebinin kabulüne ilişkin hükümün koca tarafından temyizi üzerine; Türk Medeni Kanununun 206. maddeye dayalı talebi hakkında verilen hükmü kadın katılma yoluyla ( HUMK. md. 433/2 ) temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Kocanın Türk Medeni Kanununun 206. maddesine dayalı dava hakkında verilen hükme yönelik bir temyizi yoktur. Bu nedenle, Türk Medeni Kanununun 206. maddeye dayalı dava hakkında asıl temyiz bulunmadığından; kadının da katılma yoluyla temyiz hakkı yoktur. Kadının katılma yoluyla temyiz talebinin, bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerektiğini düşünüyorum.