Müşterek Hesaptaki Paranın Tamamının Diğer Eş Tarafından Çekilmesi
YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/18633 K. 2012/23094 T. 8.11.2012
DAVA: Dava dilekçesinde 12.431,93 TL'nin 27.04.2009 tarihinden itibaren işleyecek faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalının kocası olduğunu, evlilik birliği sırasında 24.10.2008 tarihinde davalı ile ortak hesap açılarak davalı eşin müvekkiline ait 9.000 TL'yi bankaya yatırdığını, zaman içinde banka hesabına para yatırılmaya devam edildiğini, davalının müvekkilinden habersiz 27.04.2009 tarihinde ortak banka hesabından 12.431,93 TL'yi çekip kendi adına vadeli hesaba yatırdığını beyan ederek, 12.431,93 TL'nin 27.04.2009 tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalı taraftan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, Aile Mahkemesi'nin görevsiz olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek, 6.215,96 TL'nin dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargılama Aile Mahkemesi sıfatıyla yapılarak hüküm kurulmuştur.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir.
Dava; müşterek hesapta bulunan paranın tamamının davalı tarafından çekildiği ileri sürülerek paranın tahsili için açılan alacak davasıdır. Bu talebin incelenebilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermiş olması gerekmez. Mal rejimi, eşler arasındaki borçların muaccel olmasını da önlemez ( TMK.md.217 ). Eşler, evlilik birliğinin devamı sırasında müşterek ve müteselsil banka hesabı açtırabilirler. Aksi kararlaştırılmadıkça, taraflar müşterek hesaptaki para üzerinde yarı yarıya hak sahibidir. Taraflardan biri müşterek hesaptaki payından fazlasını çekmişse, fazlası için diğer hesap sahibine karşı sorumludur. Bu sorumluluk diğer hesap sahibinin vekili gibi hareket etmesine dayanır.
Davacı, müşterek hesaptaki paranın tamamının davalı tarafından çekildiğini ileri sürerek paranın tamamının tahsilini istediğine göre, mal rejimi dışındaki akdi ilişkiye dayanan bu talebin aile mahkemesinin görevine girmediği ( 4787 s.K.md.4 ) talep edilen miktar itibarıyla asliye hukuk mahkemesinin görev kapsamında bulunduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/19185 K. 2010/21565 T. 21.12.2010
DAVA: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: 1-Davacı, evlilik birliği içinde edinilen mallara katkısı sebebiyle katkı payına düşen miktarın tahsili isteği yanında, ortak döviz hesabından davalı tarafından çekilen dövizin 1/2'sinin davalıdan tahsilini de istemiştir. Evlilik birliği içinde edinilen mallara katkı sebebiyle katkı payına düşen miktarın tahsili ancak eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi halinde istenebilir. Davalı tarafından 19.1.2006 tarihinde açılan boşanma davası reddedildiğine göre evlilik birliği ve mal rejimi devam etmektedir. Bu bakımdan, katkı payı alacağına ilişkin davanın bu sebebe dayanan reddi doğrudur. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları açıklanan sebeple yerinde görülmemiştir.
2-Davacı, bankada davalıyla müşterek hesapta bulunan döviz cinsindeki paranın tamamının davalı tarafından çekildiğini ileri sürerek; 1/2'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini de talep etmiştir. Bu talebin incelenebilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermiş olması gerekmez. Mal rejimi, eşler arasındaki borçların muaccel olmasını da önlemez (TMK.md.217). Eşler, evlilik birliğinin devamı sırasında müşterek ve müteselsil banka hesabı açtırabilirler. Aksi kararlaştırılmadıkça, taraflar müşterek hesaptaki para üzerinde yarı yarıya hak sahibidir. Taraflardan biri müşterek hesaptaki payından fazlasını çekmişse, fazlası için diğer hesap sahibine karşı sorumludur. Bu sorumluluk diğer hesap sahibinin vekili gibi hareket etmesine dayanır. Davacı, teselsüllü müşterek hesaptaki paranın tamamının davalı tarafından çekildiğini ileri sürerek 1/2'sinin tahsilini istediğine göre, mal rejimi dışındaki akdi ilişkiye dayanan bu talebin aile mahkemesinin görevine girmediği ( 4787 s.K.md.4 ) talep edilen miktar itibarıyla asliye hukuk mahkemesinin görev kapsamında bulunduğu gözetilerek, bu talep yönünden tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda ( 2. ) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda ( 1. ) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.