Pek Kötü Davranış Nedeniyle Boşanma
Pek kötü davranışa eski ifadesi ile pek fena muamele de denir. Bu kötü davranışlar bedensel olabileceği gibi manevi de olabilmektedir. Pek kötü davranış nedeninde ortak hayatın çekilmez hale gelip gelmediği araştırılmadığından pek kötü davranışın zulüm ve işkence düzeyinde olması gerekmektedir. Eşlerden birinin diğerine tek bir tokat atması, hafif yaralama gibi basit düzeydeki eylemler zulüm ve işkence düzeyinde değildir. Bu davranışların yeterli ağırlığı yoktur ancak bunların tekrarlanması halinde zulüm ve işkence düzeyine eriştikleri kabul edilebilir.
Eşin eylemlerinin pek kötü davranış olup olmadığını hâkim belirlemektedir. Hâkim bu belirlemeyi yaparken eşlerin kültür düzeyi, sosyal konumları, eğitimleri, yaşadıkları çevrenin gelenekleri, yörenin yaşam biçimleri gibi kriterleri dikkate almaktadır.
Eşini acımasızca dövmek, aç bırakmak, mahzene kapatmak, soğuk taş üzerinde çıplak bırakmak, hapsetmek, anormal cinsel ilişki biçimlerine zorlamak ve eş ile aşırı derecede cinsel ilişkide bulunmak gibi eylemler zulüm ve işkence örnekleri olarak sayılmaktadır ve pek kötü davranış olarak nitelendirilmektedirler.
Pek kötü davranış nedeniyle boşanma kusura dayanan boşanma nedenidir. Bu nedenle davranışın bilinçli olarak yapılması gerekir. Örneğin akıl hastası olan eşin diğerine pek kötü davranışta bulunması boşanma nedeni olarak kabul edilmemektedir.
Pek kötü davranış nedeniyle boşanma davası açma hakkı olan koca veya kadın, boşanma nedenini öğrendikten itibaren altı ay geçtikten sonra dava açarsa davası hak düşürücü süre geçirildiği için reddedilir. Dava açma hakkı her halde pek kötü davranışın üzerinden beş yıl geçmekle sona erer. Hâkim, altı aylık ve beş yıllık bu hak düşürücü süreleri eşler ileri sürmese bile kendiliğinden dikkate almak durumundadır.
Pek kötü davranış affedilebilir mi? Af bir duygu ve düşünce açıklamasıdır. Af ile eş evliliği devam ettirmek isteğini ve acısını yendiğini ortaya koymuş sayılmaktadır. Af halinde pek kötü davranış nedeniyle boşanmaya karar verilemez.
Af örtülü, açık, yazılı veya sözlü olabilir. Af kişiye sıkı sıkıya bağlı hak olduğundan yalnızca eşin kendisi tarafından kullanılabilir. Temsilci aracılığı ile affedilemez. Ayrıca af bir irade beyanı olduğundan kişinin iradesini sakatlayan nedenler varsa af gerçekleşmiş olmaz. Örneğin eş korkutulmuş ise aftan söz edilemez.