Rekabetin Korunması
Av. Ramazan Çakmakcı (*)
Mükellefin Dergisi, Lebib Yalkın Yayınları, Sayı 67, Yıl 1998, Sahife 124-131
1 - GİRİŞ
Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununda yer alan haksız rekabet hükümleri iktisadi rekabeti korumaya yönelik bir içeriğe sahiptir. Özellikle, Türk Ticaret Kanununda haksız rekabet, aldatıcı hareket ve iyi niyet kurallarına aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin suistimali olarak tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu, bu hareketlerden en önemlilerini tek tek saymıştır. Ayrıca, bu hareketlere karşı çeşitli davalar açılabilmektedir.
Örneğin: Fiilin haksız olup olmadığının tespiti davası, haksız rekabetin men'i davası gibi. Borçlar ve Ticaret Kanunları çerçevesinde rekabeti korumak yargı aracılığı ile mümkün olabilmektedir.
Ekonomik hayatımızdaki gelişmeler ve çeşitlilik, daha doğrusu, serbest piyasa ekonomisinin gelişmesi ve kitleleri yakından ilgilendirmesi neticesinde iktisadi rekabet konusu tüm vatandaşların menfaatlerini yakından ilgilendiren bir hal almıştır. Bu sebeple toplumsal düzeni ilk etapta sağlamakla görevli olan yürütme organının rekabetin korunmasında da aktif bir rol alması için yasama organı, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunu çıkarmıştır. Bu kanunun uygulanması da Rekabet Kurumuna bırakılmıştır.
Tüm bu gelişmeler tabiidir ki, Borçlar ve Ticaret Kanunu hükümlerini yürürlükten kaldırmamıştır. Bu yeni mevzuat, iktisadi rekabetin idare eliyle sağlanmasının usul ve esaslarını düzenlemektedir. Yazımızın amacı bu kanun ve ilgili mevzuatının hukuki hayatımıza getirdiği önemli yeniliklerden sizleri haberdar etmektir.
2 - REKABET KURUMU TEŞKİLATI OLUŞTURULDU
Rekabetin Korunması Hakkındaki 4054 sayılı Kanun yaklaşık dört yıl önce 13.12.1994 tarih ve 22140 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun gerçek anlamda yürütülebilmesi için gerekli olan Rekabet Kurumu 4.11.1997 tarih ve 23160 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1997/5 No.lu "Rekabet Kurumu Teşkilatının Oluşturulduğuna İlişkin Tebliğ" ile örgütlenmesini tamamlamış bulunduğunu kamuoyuna duyurmuştur. Tebliğe göre, 27.2.1997 tarih ve 97/9090 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile atanmış ve göreve başlamış bulunan Rekabet Kurulu, Rekabet Kurumu Teşkilatını 5.11.1997 tarihi itibariyle oluşturmuş bulunmaktadır.
Rekabet Kurumu mal ve hizmet piyasalarının serbest ve sağlıklı bir rekabet ortamı içinde teşekkülünün ve gelişmesinin temini ile Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun uygulanmasını gözetmek ve bu kanunun kuruma yüklediği görevleri yerine getirmek üzere kurulmuştur.
Rekabet Kurumu, kamu tüzel kişiliğini haiz, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile ilişkili ancak idari ve mali özerkliğe sahip bir kurumdur.
Diğer kamu tüzel kişiliklerinden farklı olarak, Rekabet Kurumu görevini yerine getirmede bağımsız kılınmıştır. Hatta kanun koyucu Rekabet Kurumunun kararlarının güvenilirliğini sağlamak için "Hiçbir organ, makam, merci ve kişi, kurumun nihai kararını etkilemek amacıyla emir ve talimat veremez." hükmünü getirerek kurumun kararlarını yargı kararlarına özgü bir koruma ile güvence altına almıştır.
Rekabet Kurumunun merkezi Ankara'da bulunmakta olup Rekabet Kurumu; Rekabet Kurulu, Başkanlık ve Hizmet birimlerinden oluşmuştur.
3 - REKABETİN KORUNMASI
Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek ve bunun için gerekli olan düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabeti korumayı amaçlamaktadır.
Kanun koyucu, rekabetin korunması yolu ile serbest piyasa kurallarının işletilmesini, ülkedeki üretimin arttırılmasını, ürünlerin uygun fiyatlarla piyasaya sunulmasını, kalitenin yükseltilmesi ve böylelikle tüketicilerin korunmasını hedeflemiştir.
Kanuna göre Rekabet, mal ve hizmet piyasalarındaki teşebbüsler arasında özgürce ekonomik kararlar verilebilmesini sağlayan yarışı ifade etmektedir. Avrupa Topluluğuna tam üye olmak istememizin bir sonucu ve zorunluluğu olarak gündeme gelen Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun, Türkiye'de ekonomik dinamizmin önündeki engellerin hukuk yolu ile kaldırılmasını sağlama işlevi ile daha çok önem kazanacaktır. Rekabet Kurumunun oluşturulduğu tarih olan 5.11.1997 tarihinden bu yana kuruma bir çok başvuru yapılmış olması bu işlevin hayata geçtiğinin de göstergesidir.
Serbest piyasa ekonomisinin doğası gereği, piyasada rekabet özgür olmalıdır. Aksi takdirde, piyasalarda tekelleşmeler meydana gelecek ve ekonominin dinamizmi kaybolacaktır. Bu anlamda Rekabet Kurumu, ekonominin ve rekabet özgürlüğünün koruyucusu olma amacını taşımaktadır. Rekabet Kurumu, bu amacına yaklaştıkça Türkiye ekonomisinin adının da netleşmesine yol açacaktır.
Rekabet Kurumunun karar organı Rekabet Kuruludur. Rekabet Kurulunun öncelikli görevi, kanunun yasakladığı faaliyetleri ve hukuki işleri incelemek, araştırmak ve soruşturmaktır. Rekabet Kurulu, kanunun ihlalini tespit etmesi halinde bu ihlallere son verilmesi için gerekli olan tedbirleri alır ve sorumlu olanlara idari para cezası uygular.
4 - KANUNUN YASAKLADIĞI HUSUSLAR
A - Yasaklanan Faaliyetler;
Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma yada kısıtlama amacını veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arasındaki anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu türdeki kararları ile eylemleri yasaklanmıştır. (Md. 4)
B - Hakim Durumun Kötüye Kullanılması;
Bir veya birden fazla teşebbüsün ülke-nin bütününde ya da bir bölümünde bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumu tek başına başkaları ile kötüye kullanması yasaklanmıştır. (Md. 6)
C - Birleşme veya Devralma;
Bir ya da birden fazla teşebbüsün hakim durum yaratmaya veya hakim durumlarını daha da güçlendirmeye yönelik olarak ülkenin bütünü yahut bir kısmında herhangi bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak şekilde birleşmeleri veya herhangi bir teşebbüsün ya da kişinin diğer bir teşebbüsün mal varlığını yahut ortaklık paylarının tümünü veya bir kısmını ya da kendisine yönetimde hak sahibi olma yetkisi veren araçları, (miras yoluyla iktisap durumu hariç olmak üzere) devralması yasaklanmıştır. (Md. 7)
5 - ÖNEMLİ HUSUSLAR
Rekabet Kurumu Başkanlığı, 11.11. 1997 tarih ve 23167 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Rekabet Kurumu Teşkilatının Oluşturulmasından Sonra Teşebbüslerin ve Teşebbüs Birliklerinin 4054 Sayılı Kanundan Doğan Hak ve Yükümlülüklerine İlişkin 1997/6 No.lu Tebliğ" ile Türkiye sınırları içindeki mal ve hizmet piyasalarında faaliyet gösteren ya da bu piyasaları etkileyen teşebbüslerin ve teşebbüs birliklerinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri çerçevesindeki hak ve yükümlülüklerini tekrar gündeme getirmek ve bu konuda uyarılarda bulunmak ihtiyacı hissetmiştir. Zira, Kanunun yürürlüğe girişinden yaklaşık üç yıl sonra Rekabet Kurumu Teşkilatı oluşturulabilmiştir. Kurum, varlığı ile Kanunun gerçek anlamda hayata geçmesini sağlamıştır. Bu açıdan bakıldığında 5.11.1997 tarihi, uygulamayı belirleyecek bir milad sayılabilir.
Dikkat edilmesi gereken önemli noktalar şunlardır:
A - Yeni Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararların Bildirimi;
Teşebbüslerin yukarıda belirttiğimiz yasaklanan faaliyetler kapsamına giren anlaşma ve uyumlu eylemleri ile teşebbüs birliklerinin bu türdeki karar ve eylemleri, alındıkları veya yapıldıkları tarihten itibaren en geç BİR AY içinde Rekabet Kuruluna bildirilmek zorundadır.
B - Mevcut Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararların Bildirimi;
Teşebbüslerin Rekabet Kurumunun oluşturulduğu tarih olan 5.11.1997 itibariyle mevcut bulunan ve yasaklanan faaliyet kapsamındaki anlaşma ve uyumlu eylemleri ile teşebbüs birliklerinin kararları da 5.11.1997 tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Rekabet Kuruluna bildirilmek zorunda idi. Bu bildirim süresi 5.5.1998 itibariyle sona ermiş bulunmaktadır. Rekabet Kurumunun bu süreyi kaçıranlar için ek süre tanımasının faydalı olacağı düşüncesindeyiz.
C - Bildirim ile İlgili Hususlar;
Bildirimin yapılma şekli, yine Rekabet Kurumu Başkanlığınca yayımlanan ve 5.11.1997 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 1997/2 No.lu Tebliğde gösterilmiştir. "Anlaşmaların, Uyumlu Eylemler ve Teşebbüs Birliği Kararlarının Kanunun 10 uncu Maddesine Göre Bildiriminin Usul ve Esasları Hakkında Rekabet Kurulu Tebliği" başlığını taşıyan bu tebliğ 12.8.1997 tarih ve 23078 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
Bildirime tabi olduğu halde, bildirilmemiş olan anlaşma, uyumlu eylem ve kararlara Kanunun 5. Maddesinde tanınan muafiyet imkanı tanınmayacaktır. Ayrıca, ilgili teşebbüslere para cezaları tatbik edilecektir.
Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun 5. Maddesinin son fıkrası, Rekabet Kuruluna aynı maddenin birinci fıkrasındaki şartların gerçekleşmesi halinde, belirli konulardaki anlaşma türlerine bir grup olarak muafiyet tanınmasını sağlamak ve bunların şartlarını gösteren tebliğler çıkarabilmek yetkisini vermiştir.
Rekabet Kurulu bu yetkisini kullanarak 3 adet grup muafiyet tebliği yayınlamıştır. Bu tebliğler tarih sırası ile şunlardır;
1-Tebliğ No. 1998/3
"Motorlu Taşıtlar Dağıtım ve Servis Anlaşmalarına ilişkin Grup Muafiyeti Tebliği"
1.4.1998 tarih ve 23304 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olup yürürlük tarihi 1.4.1998 dir.
2-Tebliğ No. 1997/4
"Tek Elden Satınalma Anlaşmalarına İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği"
9.9.1997 tarih ve 23105 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olup yürürlük tarihi 5.11.1997 dir.
3-Tebliğ No. 1997/3
"Tek Elden Dağıtım Anlaşmalarına ilişkin Grup Muafiyeti Tebliği"
4.9.1997 tarih ve 23100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olup yürürlük tarihi 5.11.1997 dir.
Bu tebliğlere uygun olan Anlaşmalar, Kanunun 4. Madde uygulamasından muaf tutulmuş olmakta ve 10. Maddesinde öngörülen bildirime tabi bulunmamaktadır.
Bu tebliğlerin yürürlük tarihlerinden önce aktedilmiş olup halen geçerli ve tebliğlerde düzenlenen koşullara uygun olan ilgili anlaşmalar da bu kapsama girmektedir.
D - Birleşme ve Devralmalar;
Birleşme ve devralma işlemlerinin yasak kapsamında olmadığının belirlenebilmesi ve bu işlemlerin hukuken geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kuruluna başvurularak izin alınması gerekmektedir.
Rekabet Kurumu Başkanlığının 12.8.1997 tarih ve 23078 sayılı Resmi Gazete'de yayımlamış bulunduğu "Rekabet Kurulundan izin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkındaki 1997/1 sayılı Tebliğ " 5.11.1997 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
a- Birleşme ve devralma sayılan haller:
-Bağımsız iki veya daha fazla teşebbüsün birleşmesi
-Herhangi bir teşebbüsün ya da kişinin diğer bir teşebbüsün malvarlığını yahut ortaklık paylarının tümünü veya bir kısmını ya da kendisine yönetimde hak sahibi olma yetkisi veren araçları devralması veya kontrol etmesi
-Amaçlarını gerçekleştirmek üzere işgücü ve malvarlığına sahip olacak şekilde bağımsız bir iktisadi varlık olarak ortaya çıkan ve taraflar arasındaki veya taraflarla ortak girişim arasındaki rekabeti sınırlayıcı amacı ve etkisi olmayan ortak girişimler (joint-venture).
Bu durumlar, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun çerçevesinde birleşme ve devralma kabul edildiği için bunlar hakkında Rekabet Kurulundan izin alınması gerekir.
b- İzne tabi birleşme veya devralmalar:
Yukarıda belirttiğimiz bir birleşme veya devralma sonucunda, birleşmeyi veya devralmayı gerçekleştiren teşebbüslerin, ülkenin tamamında veya bir bölümünde ilgili ürün piyasasında, toplam Pazar paylarının, piyasanın % 25'ini aşması halinde veya bu oranı aşmasa bile toplam cirolarının 25 trilyon TL.nı aşması halinde Rekabet Kurulundan izin almaları zorunludur. (Toplam ciro tutarının 26.3.1998 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 1998/2 Nolu Tebliğ ile arttırılmış şeklidir.)
Bu işlemlere ilişkin bildirimin şekli, aynı tebliğde gösterilmiş olan forma göre yapılacaktır. İzne bağlı kılınan her türlü birleşme ve devralmanın, işlem yapılmadan uygun bir süre önce Rekabet Kuruluna bildirilmesi ve izin alınması zorunludur. Kurum, bildirimin tercihen otuz günde yapılmasını istemektedir.
c- Birleşme ve devralma sayılmayan haller:
Birleşme ve devralma sayılmayan haller, bu kapsama girmediği için bu tür işlemler için Rekabet Kurulundan izin alınması zorunluluğu bulunmamaktadır.
Aşağıda belirttiğimiz birleşme ve devralmalar, Kanunun yasaklama kapsamı dışındadır ve izin gerektirmez:
-Olağan faaliyetleri kendileri veya baş-kaları hesabına menkul kıymetlerle iş-lem yapmak olan teşebbüslerin yeniden satış amacıyla satın aldıkları menkul kıymetleri, bu menkul kıymetlerden doğan oy haklarının menkul kıymetleri çıkaran teşebbüsün rekabet politikalarını etkileyecek tarzda kullanmamaları kaydıyla geçici olarak elde bulundurmaları
-Tasfiye, infisah, ödeme güçlüğü, ödemelerin tatil edilmesi, konkordato, özelleştirme yapılması amacıyla veya benzeri bir nedenle ve Kanun gereği bir kamu kurum ve kuruluşu tarafından elde edilmesi
-Birleşme veya devralma sayılan halin miras yolu ile gerçekleşmesi Bildirimler'in yapılmaması halinde bu işlemler, Rekabet Kurulunca incelemeye alınır. Kanunen yasaklanmış bir durum söz konusu ise, para cezası ile birlikte, hukuka aykırı olan birleşme ve devralma işlemi sona erdirilecek ve gerekli tedbirler alınacaktır.
E - İhbar ve Şikayet;
Meşru bir menfaati olan her gerçek ve tüzel kişi, Kanunun 4. Maddesi ile yasaklanan anlaşma, uyumlu eylem ve kararları, 6. Maddesi ile yasaklanan hakim durumun kötüye kullanılması halini ve 7. Maddesi ile yasaklanan birleşme ve devralmaları Rekabet Kuruluna şikayet edebilir. İlgililer de bu hususları Rekabet Kuruluna ihbar edebilirler. Bu ihbar ve şikayetler, Rekabet Kurulunca incelemeye alınır ve sonuç başvuru sahiplerine bildirilir.
F - Kanuna Aykırı Anlaşma ve Karar-ların Hukuki Niteliği;
Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanuna aykırı olan her türlü anlaşma ve teşebbüs birliği kararları geçersizdir. Bu anlaşmalardan veya kararlardan dolayı yerine getirilmesi söz konusu olan edimlerin ifası istenemez. Hatta daha önce yerine getirilmiş edimlerin geçersizliği nedeniyle geri istenmesi halinde tarafların iade borcu, Borçlar Kanununun haksız bir fiil ile mal iktisabından doğan borçlara ilişkin olan 63 ve 64 üncü Maddelerine tabi tutulmuştur. Ayrıca belirtelim ki, Borçlar Kanununun 65. Maddesi Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanundan doğan ihtilaflara uygu-lanmayacaktır.
G - İdari Para Cezaları;
Kanunda belirtilen idari para cezaları miktarları 19.1.1998 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 1998/1 No.lu Tebliğ ile 1998 bütçe yılı sonuna kadar geçerli olmak üzere artırılmıştır.
Rekabet Kurulu, teşebbüs niteliğindeki gerçek ve tüzel kişiler ile teşebbüs birlikleri ve/veya bu birliklerin üyelerine aşağıda belirttiğimiz para cezalarını verebilme yetkisine sahiptir.
-Muafiyet, menfi tespit ve birleşme ve-ya devralma için izin başvurusu ile Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılmış olan anlaşmalara ilişkin bildirim ve başvurularda yanıltıcı veya yanlış bilgi verilmesi halinde 6.200.000.000 TL
-Rekabet Kurulu Kararı ile bilgi isteme veya yerinde inceleme hallerinde eksik, yanlış veya yanıltıcı bilgi verilmesi halinde 6.200.000.000 TL
-Birleşme veya devralmanın veya Kanunun yasaklama kapsamına giren anlaşma, uyumlu eylem ve kararların süresi içinde bildirilmemesi halinde 3.600.000.000 TL
-Rekabet Kurulunun verdiği muafiyet kararlarındaki yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde 3.720.000.000 TL (Bu ceza yukarıda bahsettiğimiz "Grup Muafiyeti" Tebliğlerine aykırılıklarda verilecektir.)
-Kanunun yasaklamış olduğu rekabeti sınırlayıcı anlaşma, uyumlu eylem ve kararlar ile hakim durumun kötüye kullanılması hallerinin gerçekleştiği Rekabet Kurulu Kararı ile sabit olanlarla bildirilmesi zorunlu olan birleşme ve devralmaları bildirmeyenlere (Bu durum Kanunun 11. Maddesinin (b) bendinde yazılı davranışı kapsar) 12.400.000.000 TL.ndan aşağı olmamak üzere ceza verilecek teşebbüs niteliğindeki gerçek ve tüzel kişiler ile teşebbüs birlikleri ve/veya bu birliklerin üyelerinin bir yıl önceki mali yıl sonunda oluşan ve Rekabet Kurulu tarafından saptanacak olan yıllık gayri safi gelirinin yüzde onuna kadar ayrıca para cezası verilir.
-Tüzel kişiliği olan teşebbüs ve teşebbüs birliklerinin yukarıda belirttiğimiz para cezalarına çarptırılmaları halinde, bu tüzel kişiliğin yönetim organlarında görev alan gerçek kişilere de şahsen verilen cezanın yüzde onuna kadar ayrıca para cezası uygulanır.
Ayrıca Rekabet Kurulu, teşebbüs ve teşebbüs birliklerine kararda belirtilecek tarihten başlamak üzere her gün için aşağıda belirttiğimiz, süreli para cezalarını verebilme yetkisine sahiptir.
-Kanunun 9. Maddesine göre verilen ihlale son verme ve diğer tedbirlere ilişkin karara aykırılık halinde 3.100.000.000 TL
-Kanunun 11. Maddesinin (b) bendinde öngörülen birleşme ve devralmanın bildirilmemesine ilişkin Rekabet Kurulu Kararlarının ve tedbirlerinin yerine getirilmemesi halinde 1.550.000.000 TL
-Kanunun muafiyet ve menfi tespit kararlarının geri alınmasını düzenlediği 13. Maddesinin birinci fıkrasına göre yasaklanan davranışların yapılması halinde 1.550.000.000 TL
-Kanunun Rekabet Kurulu uzmanlarına yerinde inceleme yetkisi veren 15. Madde uygulamasının engellenmesi halinde 1.240.000.000 TL
Rekabet Kurumu Başkanlığı, Kanundaki ceza miktarlarını yayımladığı tebliğlerle bütçe yılının sonuna kadar geçerli olmak üzere, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun Ek 2. Maddesinde belirlenen usule göre her yıl arttırmaktadır.
6 - SONUÇ
Rekabet Kurumu 5.11.1998 tarihi itibariyle oluşturulmuş olup, uygulamayı belirleyen tebliğler de yayımlanmış bulunduğu için Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun, gerçek anlamda hayata geçmiş bulunmaktadır. Önümüzdeki günler, Kanunun etki sahasının genişliğini ortaya çıkaracaktır. Kanun şimdiden etkisini hissettirmektedir.
Bu yeni süreçte, teşebbüsler ile teşebbüs birlikleri, bu yasal yükümlülüklere dikkat etmeli ve işlerini yürütürken sorunlarla karşılaşmamak için Rekabetin Korunması ile ilgili mevzuatı yakından takip etmelidirler.
* İstanbul Barosu Avukatlarından
İstanbul Barosu Mevzuatı Araştırma ve Geliştirme Komisyonu Başkan Yard