Suç İşleme Nedeniyle Boşanma

Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işlerse boşanmaya karar verilir. Küçük düşürücü suç hem yüz kızartıcı suçları hem de bu nitelikte olmayan diğer cürümleri kapsamaktadır. Kabahat düzeyinde kalan veya idari para cezası gibi yaptırımlara konu olan fiiller boşanmaya neden olan suç kavramı içerisine girmezler.

Bu şartın gerçekleşmesi için eşlerden birinin işlediği suçun küçük düşürücü olması gerekir. Küçük düşürücü suç denildiğinde kişinin yüzünü kızartan suçlar anlaşılmaktadır.

Hangi suçlar kişinin yüzünü kızartmaktadır? Anayasamızın 76/2. maddesindeki suçların yüz kızartıcı olduğu tartışmasızdır. Anayasamızda belirtilen zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma ve hileli iflas suçları yüz kızartıcı suçlardır. Suçun yüz kızartıcı olup olmadığını suçun çeşidine, işlendiği koşullara ve o yerdeki sosyal düşünce ve değerlendirmelere göre hâkimler değerlendirecektir. Bununla beraber siyasi suçlar yüz kızartıcı suç olarak kabul edilmemektedir.

Suç işleme nedeniyle boşanma için iki koşulun birden gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlar; işlenen suçun küçük düşürücü (yüz kızartıcı) bir suç olması ve bu suçun diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getirmesidir.

Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işlerse ve bu nedenden dolayı onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemez ise bu eş her zaman boşanma davası açılabilir. Bu boşanma nedeninde sınırlayıcı bir hak düşürücü süre yoktur.

Akıl hastası veya ayırt etme gücü bulunmayan eşe karşı bu nedene dayalı olarak boşanma kararı verilememektedir.

Özellik arz eden bir durum da, suçun evlilikten sonra işlenmesi gereğidir. Eğer suç evlilikten önce işlenmiş ise ve eş bunu bilmiyor ise suç işlendiğini sonradan öğrenen eş boşanma davası değil evliliğin butlanı davası açabilir.

Suç işleme nedenine dayalı olarak gerçekleşen boşanmaların en çok 80’li yıllarda gerçekleştiği bununla beraber yıllar içerisinde azalış gösterdiği görülmektedir.