Velâyetin Kaldırılması Hangi Hallerde Söz Konusu Olur?
Çocuk Hakları Sözleşmesinin 19. maddesinde, taraf Devletlerin; çocuğun, ana-babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi birinin, bedensel veya zihinsel saldırı, şiddet veya suiistimale, ihmal ya da ihmalkâr muameleye, ırza geçme dâhil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alacakları belirtilmiştir. Velayetin kaldırılması bu önlemlerden biridir.
Çocuğun korunması için alınabilecek olan genel koruma önlemleri ile çocuğun yerleştirilmesi önleminden sonuç alınamazsa veya bu önlemlerin alınmasının gereksiz olacağı sonucuna varılır ise velayetin kaldırılması yoluna gidilecektir. Çocuğun genel olarak ana babaya karşı korunmasını amaçlayan en ağır önlem velayetin kaldırılmasıdır. Velayetin kaldırılması çocuğun velayetinin ana ve/veya babadan alınmasını ifade eder. Bu yola artık çocuğun menfaatlerinin korunması için başka bir çare kalmadığı zaman başvurulur. Örneğin; ana ve babanın çocukların şahsı üzerinde onların sağlığını ve eğitimini ciddi bir biçimde tehlikeye sokan kötü ve ahlâkî olmayan davranışları, çocuğun suça teşvik edilmesi, çocuğun çalıştırılması, bir kuruma veya koruyucu aile yanına yerleştirilen çocuğa ana ve babanın devamlı müdahale etmesi, ana ya da babanın çocuğa bir kez dahi olsa cinsel tacizde bulunması gibi durumlarda hâkim, ilgilinin talebi ya da re’sen velâyetin kaldırılmasına karar verebilecektir.
Velâyet hakkının kaldırılması, kararda aksi belirtilmedikçe, yalnız kaldırılan çocuk yönünden değil mevcut ve doğacak diğer çocuklar yönünden de hukukî sonuç doğurur .
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunda aranan şartların varlığı halinde, şiddet uygulayan veya şiddet uygulama ihtimali bulunan kişi ile ilgili olarak, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun çocuğun korunması ile ilgili önlemlerine müracaat edilmesi ve bu önlemlerden sonuç alınamaması veya bu önlemlerin yetersiz olacağının önceden anlaşılması halinde önleyici tedbir olarak hâkim kararı ile velâyet kaldırılabilecektir.
Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler. Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.