Yargılama Gideri Olarak Vekâlet Ücreti
Dava veya takiplerde, taraflardan birisi dava ya da takibinde haklı çıktığında, karşı tarafa yargılama giderlerinin yüklenmesi gerekir. Avukatlık ücreti de yargılama gideri olduğundan, kendisini avukat ile temsil ettiren kişi yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemece karar altına alınacak bu ücret avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenir[1].
Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgarî hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler.
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. (Ek cümle: 16/6/2009-5904/35 md.) Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir. Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu tarife, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı fıkrası hükümleri kıyasen uygulanır.
Avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır[2].
Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında geçerli ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya avukatlık ücretinin kanun gereği karşı tarafa yükletilmesi gereken durumlarda, Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uygulanır. Tarifede belirlenen ücretlerin altında avukatlık ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz olup ücrete ilişkin olarak bu Tarife hükümleri uygulanır.
Davanın tarafları arasındaki anlaşmazlığın, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilmesi halinde avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilmesi halinde ise tamamına hükmolunur. Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında, delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen hukuki yardımlara ödenecek ücret miktarlarını geçemez.
Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen hukuki yardımlara ödenecek ücret miktarlarını geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, işbölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.
Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur[3].
Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, tarifenin üçüncü kısmında belirlenen oranlara göre belirlenir.
Görüldüğü üzere avukatlık asgari ücret tarifesinde ücret, maktu ve nisbi olmak üzere ikili bir ayrımla belirlenmiştir. Maktu ücret, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücrettir. Nisbi ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.
Nisbi ücretin belirlenmesinde dava dilekçesinde talep edilen miktar esas alınır. Yargılama sırasında miktarın değişmesi ve tarafça usulüne uygun olarak dava değerinin artırılması halinde yeni bedel üzerinden nisbi vekâlet ücreti belirlenir.
Ziynet alacağına ilişkin davalar konusu para ile ölçülebilen davalardandır. Bu haliyle nisbi vekâlet ücretine hükmedilir. Ziynet alacağı davaları, boşanma davasının fer’isi de olmadıklarından, bu davaların boşanma davasından tefrik edilmedikleri hallerde ayrıca nisbi vekâlet ücreti hesaplaması yapılmalıdır[4]. Yine ziynet alacağına ilişkin davanın kısmen kabul kısmen red edilmesi halinde de reddedilen miktar yönünden davalı yararına nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir[5].
Ziynet eşyalarının davanın açılmasından sonra teslim edilmesi halinde davacı lehine[6], davacının ziynetlere ilişkin davasının feragat sebebiyle reddedilmesi durumunda da davalı lehine[7] tarifenin 6. maddesi nazara alınarak vekâlet ücreti takdir edilmelidir.
Davanın husumetten reddedilmesi halinde vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Dava ve Karar: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı-karşı davacı ve davacı-karşı davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı-karşı davacı vekili geldi. Davacı-karşı davalı vekili gelmedi. Hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Uyuşmazlık, bir kısım ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili, birleşen dava ile de bağıştan rücu nedeniyle bağışlanan eşyaların aynen mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davada, davalı M. A. hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, davalı M.E.A. hakkındaki davanın kısmen kabulüne, birleşen davada mehir senedinin iptali ile bağıştan rücu isteminin reddine karar verilmiş, davalı-karşı davacı M.E.A. yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı-karşı davacı m. a. hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı-karşı davacı M.E.A. vekili ve davacı-karşı davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı-karşı davacı M.E.A. vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı-karşı davalı vekilinin vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2 maddesi hükmü gereğince davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi halinde davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda belirtilen avukatlık ücretine hükmolunur. Davacı-karşı davalı tarafından dava konusu edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalı-karşı davacı kayınpederi M.A.dan da aynen ya da bedelinin alınması için dava açılmasına karşın yapılan yargılama sonucu adı geçen davalı-karşı davacı hakkındaki dava husumet yönünden ret edildiğine göre davada kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı M.A. yararına yukarda açıklandığı üzere Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2 maddesi hükmü gereğince vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın vekâlet ücretine hasren bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarda (2) No'lu bentte yazılı nedenlerle vekâlet ücretine hasren BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi[8].
Davacının ziynet ve eşya alacağı talebi reddedildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihindeki tarife gereğince nisbi vekâlet ücreti takdir edilmelidir.
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Davacının ziynet ve eşya alacağı talebi reddedildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların ise yukarıda 1.bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi[9].
Ziynetlerin kabul edilen kısmı üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmelidir.
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar, nafakalar, ziynet eşyası ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın tüm, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Davacıya ziynet eşyalarına yönelik talebi açıklattırılıp, ziynet eşyasının talebe konu değeri üzerinden peşin nispi harcın ikmalinden sonra (Harçlar Kanunu m. 30-32), davalı kocanın eşya tespiti dosyasındaki beyanı göz önüne alınıp ziynetlere yönelik davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
3- Boşanma davasının eki niteliğinde olmayan çeyiz eşyalarına yönelik davanın kabul edilen miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.
4- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42 ve 44. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK. md. 174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3. ve 4. bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre ziynet eşyaları ile ilgili vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 67.20 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.05.2010 gününde oybirliği ile karar verildi[10].
Ziynetlerin reddedilen kısmı için nisbi vekalet ücretine hükmedilmelidir.
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 1-) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-) Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra harcı verilerek açılan manevi tazminat davasının reddi sebebiyle karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi gereğince maktu, davacının ziynet eşyalarının reddedilen bölümü için davalı lehine nispi vekâlet ücreti takdir edilmesi ve davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenmesi ve belirlenen bu bedele hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[11].
Feragat sebebiyle davanın reddinde vekâlet ücretine hükmedilmelidir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
2- Davacının ziynetler ve otomobile katkı alacağı nedeniyle açtığı davası feragat sebebiyle reddedilmiştir. Bu dava sebebiyle davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 6'ncı maddesi uyarınca vekâlet ücretine ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 417. maddesi gereğince de yargılama giderlerine hükmedilmemesi doğru olmamıştır.
Sonuç: Temyiz edilen kararın 2'nci bentte açıklanan sebeplerle vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise 1'nci bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[12].
Davadan sonra teslim edilen ziynetler için vekâlet ücretine hükmedilmelidir.
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 1) Dava 25.11.2004 günü açılmış olup, bir kısım ziynetler ve eşyalar 07.12.2004 tarihinde davacıya teslim edilmiştir. Dava açılmasından sonra teslim edilen eşya ve ziynetler için davacı yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesi (Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 6) ve bunların yargılama gideri tayininde nazara alınmaması doğru görülmemiştir (HUMK. m.417).
2) Dosyadaki bilgi ve belgelerden (5) adet Adana burma bileziğin davalı kocada kaldığı ve iade edilmediği anlaşılmaktadır. Davanın kabulü yerine reddi isabetsizdir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın 1. ve 2. bentlerde yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[13].
Görevsizlik nedeniyle ziynet davasının reddinde vekâlet ücretine hükmedilmelidir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden vekili geldi. Karşı taraf tebligata rağmen gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle davanın reddi halinde maktu vekâlet ücreti takdiri gerekirken, ziynetler ve eşya bedeli üzerinden nispi vekâlet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir.
Temyiz edilen hükmün 2.bentte gösterilen nedenlerle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4 nolu bendindeki “2.651,34 YTL” rakamlarının hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “400,00 YTL” rakamlarının yazılmasına hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, duruşma için takdir edilen 500 YTL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[14].
Kocanın reddedilen boşanma davası ile kadının kısmen kabul edilen eşyalarla ilgili olarak kadın yararına, kadının kısmen reddedilen eşya ve ziynetlere ait olarakta koca yararına vekâlet ücreti takdir edilmelidir.
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda gün numarası gösterilen hüküm kocanın reddedilen boşanma davası, kusur, tazminat, faiz ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.
Karar: 1- Kadının kabul edilen boşanma davasının temyiz edilmemesi sonucu boşanma hükmünün kesinleşmiş bulunması karşısında kocanın kendi davasının da kabulü yönündeki temyizinin incelenmesine yer olmadığına,
2- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
3- Boşanmaya neden olan olaylarda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir olayın varlığı kanıtlanamamıştır. Türk Medeni Yasasının 174/2. madde koşulları oluşmamıştır. Kadının manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı biçimde kabulü bozmayı gerektirmiştir.
4- Kocanın reddedilen boşanma davası ile kadının kısmen kabul edilen eşyalarla ilgili olarak kadın yararına, kadının kısmen reddedilen eşya ve ziynetlere ait olarakta koca yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesi usul ve kanuna aykırıdır.
Sonuç: Hükmün 3. ve 4.bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre kadının manevi tazminatın faizine ait temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, temyize konu sair hususların 2.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, kocanın kendi boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[15].
Reddedilen karşı dava hakkında vekalet ücretine hükmedilmelidir.
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat, tedbir nafakası ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşılık davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir.
2- Davalı-karşılık davacı kadının ziynete ilişkin davası reddedildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren davacı-karşılık davalı koca lehine nispi vekâlet ücreti verilmemesi doğru bulunmamıştır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi[16].
Davacının boşanma davası red edildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına ayrıca maktu vekâlet ücreti takdiri gerekirken, sadece reddedilen ziynet alacağı için nisbi vekâlet ücreti takdiri ile yetinilmesi doğru olmamıştır.
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşullarının oluşmamış bulunmasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Davacının boşanma davası red edildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca ayrıca maktu vekâlet ücreti takdiri gerekirken, sadece reddedilen ziynet alacağı için nisbi vekâlet ücreti takdiri ile yetinilmesi doğru olmamıştır.
Sonuç: Temyiz edilen kararın 2. bentte açıklanan sebeplerle vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA, kararın diğer bölümlerinin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi[17].
Ziynet talebi boşanmanın fer’isi olmadığından bu taleple ilgili olarak ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar, nafakalar ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 1- Davacının harcı ve kaydı bulunmayan dilekçesinin incelenmesine yer olmadığına,
2- Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına) ve özellikle mahkemece kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması doğru değil ise de sonuca etkili bulunmamasına, ilk hükmün davacı tarafından temyiz edilmiş olmasına ve bozmaya uyulmakla davacılar yararına usuli kazanılmış hakkın oluşmasına, boşanmanın ferisi olan tazminat ve nafakaların ret ve kabulünün ayrıca vekâlet ücreti gerektirmemesine, birleşen dava yönünden ret edilen kısım için avukatlık ücreti verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, (Tarife 9/2.m.) göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
3- Davacı tarafın 1.000.000.000 TL. değer göstererek harç yatırdığı çeyiz ve ziynet alacağına ilişkin talebi ret edilmiştir. Bu talep boşanmanın ferisi niteliğinde değildir. Yargılama giderleri ve bu arada yargılama giderlerinden olan vekâlet ücreti haksız çıkan taraftan alınır. (HUMK. 417 ve 423.m.) Bu talep hakkında kendini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru değildir.
Sonuç: Hükmün 3.bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazları bakımından hükmün 2.bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, davacının temyizinin 1. bentte açıklanan sebeple incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2005 gününde oybirliği ile karar verildi[18].
Ziynetlerin bedeli üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün nafakalar, tazminatlar, velayet, şahsi ilişki, ziynet eşyaları, vekâlet ücreti ve faiz yönünün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün duruşmalı temyiz eden Muhammet vekili Av. Süleyman Serkan ve temyiz eden karşı taraf Elif vekili Av. Temel geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar:
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Davacı kadının ziynet eşyalarına yönelik davası kabul edildiği halde ziynetlerin bedeli üzerinden kendisini vekille temsil ettiren kadın yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru olmamıştır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 400 YTL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi[19].
Ziynet eşyaları yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği halde, taraflarca yapılan yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden olumlu - olumsuz karar verilmemesi doğru olmamıştır.
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ziynet eşyaları ile ilgili dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Ziynet eşyaları yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği halde, taraflarca yapılan yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden olumlu - olumsuz karar verilmemesi doğru olmamıştır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların l. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2005 gününde oybirliği ile karar verildi[20].
[1] AYDIN, Murat, Avukatlık Ücreti, Seçkin, 4. Baskı, Ankara, 2007, Sahife 331.
[2] Avukatlık Kanunu, Kanun Numarası: 1136, Kabul Tarihi: 19.3.1969, Yayımlandığı Resmi Gazete Tarih: 7.4.1969, Sayı: 13168, 4667 s.k. madde 81 ile değişik Madde 168.
[3] Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, Resmî Gazete: 29.12.2012, Sayı: 28512
[4] 2. Hukuk Dairesi 2009/7723 2010/9614 12.05.2010
[5] 2. Hukuk Dairesi 2008/13382 2009/18898 04.11.2009
[6] 2. Hukuk Dairesi 2006/22006 2007/1385 07.02.2007
[7] 2. Hukuk Dairesi 7056/9101 30.05.2007
[8] 6. Hukuk Dairesi 1270/3837 29.03.2011
[9] 2. Hukuk Dairesi 2009/19280 2010/21467 20.12.2010
[10] 2. Hukuk Dairesi 2009/7723 2010/9614 12.05.2010
[11] 2. Hukuk Dairesi 2008/13382 2009/18898 04.11.2009
[12] 2. Hukuk Dairesi 7056/9101 30.05.2007
[13] 2. Hukuk Dairesi 2006/22006 2007/1385 07.02.2007
[14] 2. Hukuk Dairesi 2006/16276 2007/2932 28.02.2007
[15] 2. Hukuk Dairesi 9301/16227 23.11.2006
[16] 2. Hukuk Dairesi 8484/15521 13.11.2006
[17] 2. Hukuk Dairesi 14162/16928 05.12.2005
[18] 2. Hukuk Dairesi 7806/10302 30.06.2005
[19] 2. Hukuk Dairesi 3677/7681 10.05.2005
[20] 2. Hukuk Dairesi 1158/3190 03.03.2005